17. İstanbul Hazır Giyim Konferansı başladı

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen 17. İstanbul Hazır Giyim

Konferansı’nın açılışını yapan TGSD Başkanı Ramazan Kaya, Türkiye’de olduğu gibi dünyada
da hazır giyim sektöründe son iki yıldır düşüş yaşandığına dikkat çekti. Sektörün yeniden
yükselişe geçmesi için krizlerin içindeki fırsatlara odaklanılması gerektiğini söyleyen Kaya,
“Yakından tedarik ve güvenli tedarik, jeopolitik gelişmeler nedeniyle bir fırsat penceresidir ve
bu süreçte Türkiye’nin önemi giderek artmaktadır. Tedarik zincirimizin dayanıklılığını
artırırken inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında da güçlenmeliyiz. Bunun için de artık
‘benim başarım’ değil, ‘bizim başarımız’ demeli, stratejik iş birlikleri geliştirmeliyiz” dedi.
Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Giyim
Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen 17. İstanbul Hazır Giyim Konferansı başladı.
Sektörün en büyük etkinliği olan konferansın açılışını TGSD Başkanı Ramazan Kaya ile TİM &
İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe yaptı. Redefine, Realign, Refashion (Yeniden Tanımla, Hizalan,
Şekillendir) temasıyla düzenlenen iki günlük konferansın ilk gününde Türkiye’den ve yurt
dışından toplam 32 konuşmacı, 17 oturumda bir araya gelerek sektörün gündemindeki konuları
ele aldı.
Ramazan Kaya: “Birlikte çalışarak maliyetleri optimize edebiliriz”
Jeopolitik ve ekonomik krizler nedeniyle Türkiye’de olduğu gibi dünya genelinde de sektörün son iki
yıldır daralma sürecinde olduğunu söyleyen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Özellikle üreticiler olarak
karlılıklarımızı giderek kaybediyoruz. Sermayemiz ve enerjimiz de son derece sınırlı. Bu nedenle
kaynaklarımızı daha doğru ve pozitif kullanmamız gereken bir dönemdeyiz. Bununla birlikte
sektörümüzün yeniden yükselişe geçmesi için krizlerin içindeki fırsatlara odaklanılması gerektiğine
inanıyoruz. Bunun için de artık ‘benim başarım’ değil, ‘bizim başarımız’ demeli, stratejik iş birlikleri
geliştirmeliyiz. Bu iş birlikleri, tedarik zincirimizin dayanıklılığını artırırken aynı zamanda inovasyon ve
sürdürülebilirlik alanlarında da güçlenmemizi sağlayacaktır. Birlikte çalışarak hem maliyetleri optimize
edebilir hem de üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirebiliriz” dedi.