Aksoy Ailesi'nden Kamuoyuna Bilgilendirme!

Aksoy ailesi adına açıklamalar yapan Ferhat Aydoğdu,” Biz, koskoca yürekli, son nefesimizde dahi mağdur insanlar için kanımızın son damlasına kadar mücadele edecek çok büyük bir aileyiz. Çünkü, bize ‘Allah razı olsun’ diyerek arkamızda duran binlerce insanın hayır duasıyla ayakta duruyoruz. Dimdik ayaktayız ve yılmayacağız. Haksızın karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır” diye konuştu.

 

Aydoğdu, “Şirinler  Çetesi” suçlamasının Fetö terör örgütüne mensup teşkilatın kendilerine attığı bir çamur olduğunu da belirterek, “Bugüne kadar aldığı paranın kat ve kat fazlasını ödemiş veya alınan paraya karşılık evini, arabasını, değerli eşyalarını bile teminat olarak alan kan sömürücü tefecilere veren mağdurlar, yardım isteyerek kapımıza gelmişlerdir. Bizim ailemize gelmelerinin tek sebebi, Aksoyların adaletli davranıp Allah katında haklı olanın yanında durduklarını bilmeleridir.

ADANA  Kamuoyuna, Şirinler Çetesi’ne büyük operasyon ve değişik suçlamalar içeren açıklamalar üzerine yapılmasına ilişkin olarak Aksoy ailesi adına açıklamalarda bulunan Ferhat Aydoğdu tüm iddiaları reddetti.

 

Ferhat Aydoğdu yazılı olarak yaptığı açıklamada, Aksoy ailesinin tefeci ve uyuşturucu kullananlara karşı mücadele ettiğini, bu konuda güvenlik kuvvetleri ve mağdurlara da toplumsal katkıda bulunduklarını açıkladı.

 

Aksoy ailesine yönelik tüm iddiaları reddettiklerini belirten Ferhat Aydoğdu, yaptığı yazılı açıklamada aynen şöyle dedi;  “Kamuoyunda, bir kısım FETÖCÜ polislerin isim olarak taktığı ‘Şirinler Çetesi’ olarak tanınsak da, gerçekte adı gibi Ak olan Aksoy ailesinin mensuplarıyız. ‘Şirinler Çetesi’ şeklinde bir tanımlamayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Bilindiği üzere, dünyada en fazla uyuşturucu kullanılan üçüncü şehir Adana’dır. İstanbul nüfusunun yüzde 13’te biri olmasına rağmen, İstanbul ile aynı miktarda uyuşturucu tüketilmektedir. Biz, bu şehirde yıllarca uyuşturucuya karşı mücadele etmekte olan bir aileyiz ve bu durum herkesçe bilinmektedir.

Birçok aile, bu batağa düşen çocuklarını bize getirerek ıslah etmemiz için adeta yalvarmaktadır. Aksoy ailesi, yıllardır bu şehirde uyuşturucuya karşı olağan üstü çabalar ile mücadele ederek, bu çocukları topluma kazandırıp iş-güç sahibi yapmışlardır. Sözde çelik kafeste iki aydır kilitli olanlar, Adana Emniyet Müdürlüğü, Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde alınan ifadelerinde, uyuşturucu batağından kurtulmak için kendi istekleri ve aileleri ile birlikte geldiklerini beyan etmişlerdir. Ne var ki, kamuoyuna yansıtılan son haberlerde, bizzat polis tarafından sanki biz düşmanlarımızı kafese koyuyormuşuz gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Aksoy ailesinin, kafeslerde insanları hürriyetinden yoksun bıraktığı, onları zorla alıkoyduğu yansıtılmıştır.

 

Haberlerde bahse konu kafeslerin olduğu odalar, Aksoy ailesine ait şirketin ardiye odası olarak kullanılmaktadır. Kaldı ki, yapılan her türlü haksızlığa ve her türlü zulme karşı canları pahasına mücadele eden bir aile olarak, neden insanları alıkoyacakmışız? Bu iftira ve yaratılan algıyı ailece kınıyoruz. Kafes diye adlandırılan yerde bulunan kişiler, kendi istekleri ile orada durarak ve hiç kimsenin zorlaması olmadan gün içerisinde girip çıkmaktadırlar.

 

Bu durum, emniyet mensupları tarafından da bilinmesine rağmen, basına neden böyle servis edildiği ve bu şekilde haber yaptırıldığı düşündürücüdür. Şartlar ne olursa olsun, biz bu mücadeleyi yıllarca bırakmadık, bırakmayacağız. Bizi yıldıramayacaklar.

 

Keza, bizim bulunduğumuz, müdahale ettiğimiz bütün yerleşkelerde, uyuşturucu satıcılarına asla rastlanmamaktadır. Devletin birçok kurumu tarafından uyuşturucuya karşı mücadele nedeniyle tarafımıza plaketler ve ödüller verilmiştir.

Adana Emniyet Müdürlüğü, sözde bize operasyon düzenleyip, ailemizi itibarsızlaştırma durumuna düşürmek için türlü türlü iftiralarla kendini başarılı göstermeye çalışmaktadır. Bu asılsız iddialar ile kamuoyunda çıkan bütün haberleri Aksoy ailesi olarak kınıyoruz.

Tarafımıza atılan iftiralardan biri de tefecilik suçlamasıdır. Aksoy ailesi, bütün Adana’da bilinir ki, haksızlığa karşı direnen, vicdani olarak Allah katında hak ne ise onu uygulayan bir ailedir. Aksoy ailesine sığınan insanlar arasında, maalesef ki tefecilerin eline düşmüş mağdur birçok insan bulunmaktadır. Bugüne kadar aldığı paranın kat ve kat fazlasını ödemiş veya alınan paraya karşılık evini, arabasını, değerli eşyalarını bile teminat olarak alan kan sömürücü tefecilere veren mağdurlar, yardım isteyerek kapımıza gelmişlerdir. Bizim ailemize gelmelerinin tek sebebi, Aksoyların adaletli davranıp Allah katında haklı olanın yanında durduklarını bilmeleridir.

Başka bir haber ise ailemizin silah kaçakçılığı yaptığı iftirasıdır. Alınan silahlar, ailemize devlet tarafından verilen ruhsatlı silahlardır ve ailemiz tarafından ruhsatları polise teslim edilmiştir. Hepsi, 6136 sayılı kanun kapsamındadır. Ailemize ait olan bu silahlar, ruhsatlarıyla birlikte tarafımıza iade edilmek zorundadır.

Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde ki memurlar, ailemizde ki savunmasız kadınları ve bir yaşından tutun da, 10 yaşına kadar en az 10 tane çocuğu 8 saat boyunca bir evin odasında saatlerce bekletmişlerdir. Polislerin görevi kapı kırmak değil, çekmeceleri kırmak değil, panzerle kapı kırıp korku salmak değildir. Bunu en az bin insan görmüştür. Bu zulüm nedendir? Polisin görevi, vatandaşa huzur sağlamaktır. Polise, nasıl güveneceğiz?

Biz, koskoca yürekli, son nefesimizde dahi mağdur insanlar için kanımızın son damlasına kadar mücadele edecek çok büyük bir aileyiz. Çünkü, bize ‘Allah razı olsun’ diyerek arkamızda duran binlerce insanın hayır duasıyla ayakta duruyoruz. Dimdik ayaktayız ve yıkılmayacağız. Haksızın karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır.”