Ayhan Barut'tan Meclis'te 'Köylerimizin ve köylülerimizin hakkı korunsun' çağrısı



"KIRSAL YAŞAMI KABUSA ÇEVİRDİ"

TBMM'de görüşülen 'Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' üzerine genel kurulda söz alan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut,"Madem burada Köy Yasası ve bazı kanunlarda değişiklik konusunu konuşuyoruz, öyleyse köylerin neden ve nasıl mahalle olduğunu da tartışmalıyız. Ülkemizde çok uzun süredir hâkim olan tek adam anlayışı nedeniyle ekonomiden sağlığa, barınmadan ulaşıma, tarımdan dış politikaya her alanda sorunlar katlanarak büyüyor. Ortak aklı ve bilimi, doğruları ve uzlaşıyı reddeden anlayış yüzünden ülkemiz ve halkımız âdeta çile çekiyor. Her gün, her geçen gün daha da derinleşen bu sorunlar asla çözümsüz değildir. 'Sadece ben bilirim' edasıyla ülkeyi idare etmeye çalışanlar ve liyakatsiz yönetim anlayışıyla -tabiri yerindeyse kabile devleti görüntüsü verilen ülkemizde bir yasa çıkarıldı. Çıkarılan bu yasa kelimenin tam anlamıyla kırsal yaşamı kâbusa çevirdi" dedi.

"TELAFİSİZ SORUNLAR ORTAYA ÇIKTI"

AKP iktidarının 12 Kasım 2012 tarihinde Büyükşehir Yasası'nı değiştirdiğini anımsatan Barut, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir adı da 'Bütünşehir Yasası' olarak da bilinen, tüm itirazlara, tüm eleştirilere rağmen getirilen bu yasa, ülkemizde telafi edilmez büyük sorunlar ortaya çıkardı. Ortak aklı kabul etmeyerek kafasına göre davranan AKP iktidarının bu düzenlemesiyle birlikte 30 büyükşehirde 16.220 köy ve 1.053 belde birdenbire mahalleye dönüştürüldü. Hepimizin büyük tepki gösterdiği bu düzenleme 30 Mart 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Köyler bir anda merkez mahallelerle eşitleniverdi, güya köyler de mahalle olmuş oldu. Köylülerin üretimi, yaşam biçimi, alışkanlıkları hiç gözetilmedi. Köy tüzel kişilikleri ortadan kaldırıldı, tüzel kişiliklere bağlı olan malların, meraların, taşınmazların tamamı belediyelere geçti. Tarımsal üretim ve hayvancılık bu konuda çok büyük zarar gördü, toplumsal yaşam ise zedelendi. Üretici köylülerimizi mağdur eden bu yasayla tarım alanları da maalesef ranta ve imara açıldı. Köylü köyündeki, ahırındaki ineğine bakamaz ve hayvancılığını yapamaz, besleyemez hâle geldi. Adı mahalleye dönüşse de aslında tam olarak köy olan uzak dağ başlarındaki köylerimize artan iş yükü nedeniyle, iktidar partisi olsun, muhalefet partisinin belediyeleri olsun, hizmet götürmekte zorlanıyorlar."

KATLANARAK BÜYÜYEN SORUNLARI TEK TEK ANLATTI

Konuşmasında, "Adana'nın Tufanbeyli ilçesinin Kayseri sınırındaki adı kağıt üstünde mahalleye dönüşen Ayvat köyü ile Adana merkezdeki Reşatbey Mahallesi bir mi? Merkez mahallelerde sağlık ocağı varken, altyapı varken, okul varken, bütün ulaşım imkânları varken köyde bunların hiçbiri yok ama aynı vergileri alıyorsunuz. Sanki kent merkezinde yaşar gibi evlerinden çöp vergisi ve yine evlerinden emlak vergisi, tarlalarından emlak vergisi, oradaki küçük bakkaldan, demirciden, vatandaşın çay içemediği kahveciden maalesef gelir vergisi alıyorsunuz. Bu anlayışla, bu modelle köylünün ocağına incir ağacı diktiniz ve bu asla kabul edilemez. Akabinde ise 16 Ekim 2020 tarihine gelindiğinde, 7254 sayılı Yasa'yla, mahalleye dönüşen köy ve beldelerle ilgili bir kırsal mahalle düzenlemesi yapıldı; değiştirilen Büyükşehir Belediyesi Yasası'yla verilmiş olan zararların üstünü örtmek, üstünü boyamak amacıyla güya bu düzenleme yapıldı ama bunun da çözüm olmadığı görüldü çünkü Büyükşehir Belediyesi Yasası'yla köylülerden alınanlar kırsal mahalle düzenlemesiyle geri verilemedi. Bununla birlikte üretim artmadı ama üreticilerin arazilerinin imara açılması, dönüşümü maalesef hızlandırılmış oldu. Bütünşehir Yasası her yönüyle sorunludur, sorunları daha da büyütmektedir. Bu yasayla statüsü değişen tüm köylerin ve beldelerin tek kararla eski statüsüne kavuşması sağlanmalıdır.  Ayrıca ortak mülkiyet alanları ellerinden alınan, meraları, arazileri, mülkleri ve sahip oldukları varlıkları geri verilmelidir. İyi bir çalışma yapılarak köy ve beldelerin kayıpları giderilmeli, sorunları çözülmelidir."