BUGÜN 16 EKİM DÜNYA GIDA GÜNÜ
Besin alerjileri, günümüzün giderek artan sağlık sorunu haline gelmeye başladı ve özellikle çocukların hayatını önemli ölçüde etkileyen bir tehdide dönüştü. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde besin alerjilerine yönelik farkındalık yaratmak isteyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği hekimleri, alerjiye dair güncel çalışmalardan besin alerjisi hakkında bilinmesi gerekenlere kadar merak edilenleri, nadir alerjileri ve korunma yöntemlerini anlattı.
Gerek çevresel etkenler gerekse batı tipi fast food beslenme alışkanlğı bağırsak florasını bozarak kişiyi alerjilere açık hale getiriyor. Öyle ki besin alerjileri belli bir besinle karşılaştıktan sonra ciddi ve yaşamı riske atan reaksiyonlara bile neden olabiliyor. En önemli tedavi ve kontrol yöntemi ise bu besinlerin tüketiminden kaçınmak. Peki yeterli mi? Alerjenlere karşı direnç sağlamak mümkün mü? 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla alerjik besinlere yönelik farkındalık yaratmak isteyen AİD’in uzman hekimleri, besin alerjileri konusunda en güncel biilgileri paylaştı…
Besin alerjisinde besinden kaçmak yetmez, hastaların ilk tedaviyi bilmeleri gerekir
AİD Üyesi Prof. Dr. Ayşen Bingöl, “Besin alerjisi olan kişiye hep bu besinden kaçması söylenir ancak bu o kadar da kolay değildir. Bu besinlerin içindeki reaksiyon yapan alerjenlere her yerde rastlamak olasıdır. Herhangi bir restoranda veya paketli gıdada besin alerjeni ile karşılaşma riskiniz yüksektir. Aslında sosyalleştiğiniz her ortamda risk artmaktadır. Özellikle okula giden çocuklarda okul süreci için tedbirler alınmalı okul hemşiresine bilgi verilmelidir. Ayrıca bazı besin alerjilerinde egzersiz ve ilaçlar alerjik reaksiyonlara yatkınlık yaratabilir. Bu nedenle hastaların besinden kaçınmak kadar alerjik reaksiyonun ilk tedavisini bilmeleri de önemlidir. Basit reaksiyonlar anti alerjik ilaçlar ile kontrol edilebilir. Ancak şiddetli reaksiyonlar için adrenalin kalemi bulundurmak ve uygulamasını bilmek gereklidir” diye konuştu.