İklim değişikliği toplumu endişelendiriyor
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr Mehmet Tatar, “Dünya Çevre Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, yerel, bölgesel veya küresel ölçekte ekolojik yıkımdan kaçınılması için acilen bir eylem planı hazırlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası adına açıklama yapan Şube Başkanı Dr Mehmet Tatar, “Dünya Çevre Günü” dolayısıyla çevre sorunlarına dikkat çekti. “Doğal Çevremiz, Biyo-Jeo-Çeşitliliğimiz, Ormanlarımız, Derelerimiz, Kıyılarımız, Denizlerimiz Tek Tek Yok ediliyor” diyen Dr. Tatar, Küresel iklim değişikliğinin ekosistem üzerinde yılıcı etkiler oluşturduğunu kaydetti.
“KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SONUÇLARI TOPLUMU ENDİŞELENDİRİYOR”
İklim değişikliği sonucu deniz suların ısınması ve çevresel atıklarla kirletilen dere ve nehir ağızlarında görülen “musilaj”(deniz salyası) konusunda da değerlendirme yapan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO)Adana Şube Başkanı Dr Mehmet Tatar, şu tespitlerde bulundu;
“Küresel ilkim değişikliği ve bunun sonuçları, toplumu endişelendirmeye devam ediyor. İklim değişikliği sonucu deniz suların ısınması, çevresel atıklarla kirletilen Marmara Denizine dökülen dere ve nehir ağızlarında son aylarda görülen ve kıyı alanlarımızı kullanılmaz hale getiren “musilaj”(deniz salyası) ülkede gündemindeki yerini koruyor. Herhangi bir önlem alınmaması durumda Marmara Denizi ve çevresindeki ekosistemi, canlı yaşamı, kıyı ve denizel alanlardaki kaynak ve varlıklarımızı tüketecek noktaya doğru hızla sürüklenmesine neden olacaktır
METEOROLOJİK KURAKLIK VE ETKİLERİ
Meteorolojik kuraklık “tarımsal” kuraklığa da neden oluyor. Tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratan iklim değişikliği ve meteorolojik kuraklık, özellikle yeraltı su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı da arttırmış görünüyor. Kaçak yer altı su kuyusunun sayısının her gün artması, su seviyesinin 50-60 Metreye kadar düşmesine neden olmuş durumda. Yeraltı su seviyesinin düşmesine bağlı olarak da yaşam alanlarımızı tehdit eden “obruk” oluşumu ve ovalarda meydana gelen “oturma ve çökme” türü afetlerin yaşanmasına neden olduğu görülüyor.”
“JEO ÇEŞİTLİĞİMİZ, İNSANİ FAALİYETLERLE KİRLENİYOR”
Ekosistemin ayrılmaz parçaları olan dağlar, vadiler, göller, nehirler, dereler, kıyı ve deniz alanları gibi jeo çeşitliliği oluşturan jeolojik varlıklar ile Canlı yaşamının gelişip çeşitlenmesini sağlayan biyoçeşitlilik alanlarının insani faaliyetler sonucu kirletildiğini aktaran Dr Tatar önerilerini şöyle sıraladı;
“Madencilik, imar, inşaat vb faaliyetlerle yok edilen doğal çevremiz ve yaşam alanlarımız tüketiliyor. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bazı bölgelerde ekolojik yıkım boyutuna varan, jeosfer, biyosfer ve atmosfer üzerinde önemli tahribatlara neden olan insani faaliyetlerin kamusal yarar ve sürdürülebilir ihtiyaçlar çerçevesinde kontrol edilmesi gerektiğine inanmaktadır. Felaketlerin, üretim planlaması ve çevre politikaları geliştirilmeden önüne geçilmesi olanaklı görülmüyor. Bu konuda başta ülkemiz yöneticileri olmak üzere yerelden merkezi idareye, hatta küresel ölçekte politika ve eylem planlarının acilen hazırlanması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir. Aksi durumda ekolojik yıkımdan kaçınılması mümkün değildir. Odamız kamusal yarar çerçevesinde, yaşam alanlarımız ile biyo ve jeo- çeşitliliğimizin korunması yönündeki uyarıcı görevini yerine getirmeye devam edecektir”