Adana Tabip Odası ile SES işbirliğiyle düzenlenen ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemleri 21. Haftasına girdi.

Bu kez İncirlik Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen Adana Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yönetici ve üyeleri TBMM’ne çağrıda bulunarak “Sizleri emeğiyle geçinen halkın ve çalışanların haklarını korumaya çağırıyoruz” dediler.

Katılımcı kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakan Güneş , “Bugün 31 Temmuz 2024. 21. Defa vergide adalet demek için ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz. Bu yıl ilk defa Meclisimiz Temmuz ayında çalışıyor. Ancak bu ay içinde meclisten görüşülen ve kabul edilen yasa teklifleri ne yazık ki hepimizi derinden üzmüş ve yaralamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vergide adalet basın açıklamalarımızı duymuş ve “vergide adalet” sağlayacağını söylediği bir yasa teklifini Meclisin gündemine taşımıştır. Türkiye'de tüm sabit gelirliler olarak yaşadığımız vergi adaletsizliği, yeni vergi yasası ile daha da derinleşmiştir. Sabit gelirli olan bizler, yeni düzenlemelerle daha fazla vergi yükü altına girerken, yüksek gelirliler ve vergi kaçıranlar hakkında yeterli önlem alınmaması büyük bir adaletsizliktir. Maliye Bakanı daha geçen ay ayda 5 milyon lira harcayan ve vergi ödemesi olmayan 800 kişiden bahsetmiştir. Bu harcamadan bizden aldıkları kadar vergi alınsa sadece 1 ayda 250 Aile Sağlığı Merkezi yapılabilir. Ama Meclisteki yasa teklifinde ya da Bakanlık önerisinde buna dair bir çalışma göremiyoruz. Bakanın söylemiyle vergi kaçıran bu kişiler de halen milyonlarca harcamaya devam ediyorlar. Günlerdir devasa şirketlerin yıllardır sıfır vergi verdiğini görüyoruz. Sözde yatırım yapıyor, araştırma geliştirme çalışması yaparak vergiden düşüyorlarmış. 2 ay önce bu şirketlerden birini İzmir’de gördük. İki vatandaşımız yolda yürürken elektrik çarpması nedeniyle hayatını kaybetti. Şirketlerin yaptıkları yatırımların da halkın refahı için harcanmadığını acı bir şekilde tecrübe ettik.

ACI TECRÜBE

•Sabit Gelirlinin Yükü Artarken: Yeni vergi yasası ile birlikte, sabit bir geliri olanlar hemen her ay daha yüksek vergi dilimlerine tabi tutulmaktadır. Bu durum, zaten zor olan ekonomik koşullarımızda yaşam standartlarımızı daha da düşürmektedir.

•Vergi Kaçıranlardan Değil Sabit Gelirliden Vergi: Vergi yasasında yapılan değişikliklerle birlikte, vergi kaçıranlarla mücadelede için yapılan tek çalışma, halkı ihbarcılığa yönelten ve toplumu ayrıştıran, yanıltan uygulamalardır. Büyük şirketler ve yüksek gelirliler çeşitli yöntemlerle vergi ödememekten kaçınırken, bizler gibi zorlu ekonomik şartların altında ezilen sabit gelirliler yüksek vergi yükü altında kalmaya devam ediyoruz.

•Hükümetin Adaletsiz Tutumu: Hükümetin, vergi yükünü adil bir şekilde dağıtma yerine, yükü sabit gelirlilerin üzerine yıkması kabul edilemez. Çok kazananlardan yeterli vergi alınmaması ve vergi kaçakçılığına göz yumulması, eğitimden sağlığa, barınmadan beslenmeye tüm alanlarda halkın ekonomik kriz altında ezilmesine neden olmaktadır. Vergilerimiz ne çocuklarımızın eğitimi, ne bizim sağlığımız için harcanmamaktadır.