İrfan Uzun, Anayasa'nın 26. maddesine dikkat çekerek, "Düşüncesi ne kadar şok edici olursa olsun, şiddete başvurmamak kaydıyla herkesin her türlü düşünceyi açıklama hakkı vardır. Bu da anayasal bir haktır," ifadelerini kullandı. Uzun, bu anayasal hakkın tartışmaya açılmasının despotluk göstergesi olduğunu belirterek, "Siz muktedir değilsiniz, iktidardasınız ama yaptığınız işi büyük bir özgüvensizlikle yapıyorsunuz. Bir mikrofona genç bir kadının söyledikleri, sanki sizin iktidarınızı yıkacakmış gibi, ona karşı en olağandışı refleksleri göstermek, sosyal medya linçleri başlatmak, tutuklanma kampanyaları düzenlemek ve savcıların da yatarı olmayan bir suçtan dolayı bir kişiyi özgürlüğünden mahrum etmeye yeltenmesi, tamamen yönetimdeki acziyetin ve savrulmanın ifadesidir. Bundan başka bir şey değil," dedi.

Dilruba Kayserilioğlu'nun gece saat 23.00 civarında evine ulaşabildiğini belirten Uzun, "Bu süreç, sadece Dilruba’nın değil, tüm halkımızın adalet duygusuna yapılmış bir saldırıdır. Hukuk devleti olmanın gereği, her vatandaşın hakkını korumak ve adil yargılama süreçlerini işletmektir," diye konuştu.

İrfan Uzun, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in de benzer bir değerlendirme yaparak, Dilruba’nın tutuksuz yargılanması gerektiğini belirttiğini hatırlatarak, "Zaten tutuklamayı gerektirecek bir şeyle suçlanmıyor, bu çok açık ortada," dedi. Uzun, bu hukuksuzluğun son bulması için Adalet Bakanı, cezayı veren hâkim ve savcılarla görüşeceğini belirterek, "Bu tür hukuksuzlukların bir daha yaşanmaması için gerekli adımlar atılacaktır," ifadelerini kullandı.

Genel Başkan İrfan Uzun, toplumun geniş kesimlerinde Dilruba Kayserilioğlu’na yönelik bu haksız uygulamaya karşı derin bir destek oluştuğunu belirterek, "Halkımız, bu tür uygulamalara karşı daha güçlü bir adalet talebiyle birleşiyor," dedi.