Türkiye küresel sermayeye yeşil ışık yakıyor

DÜNYA 10.05.2023 - 06:14, Güncelleme: 29.09.2023 - 04:46 2677+ kez okundu.
 

Türkiye küresel sermayeye yeşil ışık yakıyor

  Küresel araştırmalar, pandeminin ardından Rusya-Ukrayna savaşı, enflasyon ve resesyonla mücadele eden küresel sermayenin güvenli ve sürdürülebilir büyüme vaat eden yatırım limanı bulamadığını gösteriyor. OECD verilerine göre, 2022’de küresel doğrudan yabancı yatırım hareketleri, yüzde 24 düşerek 1,28 trilyon dolara geriledi. GlobalData analizi ise aynı yıl tüm dünyada satın alma ve birleşme yoluyla yapılan yatırımların 3,9 trilyon dolardan 2,8 trilyon dolara düştüğünü gösteriyor. Türkiye sahip olduğu jeo-lojistik konumu, 83 milyonu aşkın iç pazar büyüklüğü, Avrupa’ya kıyasla genç nüfusu ve birkaç saatlik hava yolculuğu ile trilyonlarca dolarlık ekonomiye ulaşabilmesiyle küresel sermaye için cazibe yaratıyor.   Türkiye yabancı yatırımların radarında! Dünyada yatırımların özellikle dijital ve yeşil teknoloji alanlarında yoğunlaştığını, Türkiye’de ise yatırımcıların gözde sektörleri arasında enerji, gıda, çimento, cam, seramik, endüstriyel metaller, savunma sanayi ile teknoloji start up’larının yer aldığını vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu Dr. Yılmaz Sönmez, “Türkiye esnek üretim kabiliyeti ve iddialı ihracat hedefleriyle yabancı yatırımların radarında! Ancak kurumsallaşamayan şirketler yabancı yatırımları zayıflatıyor. Endüstri 4.0 ve Yeşil Mutabakat çağında bu sektörlerin kurumsal dönüşümlerini tamamlaması ve altyapı eksikliklerini gidererek potansiyellerini hayata geçirmesi gerekiyor. Dünyada “gelecek vaat eden şirket” kriteri, sadece finansal göstergelerle tanımlanmıyor. Dayanıklı ve esnek bir kurumsal altyapı, trendlerle uyumlu performans göstergeleri ve yetenekler için cazibe merkezi olmak çok daha önemli” diye belirtti.   “Cazibe merkezi olmanın şifresi kurumsallaşmakta” Türkiye’nin dünyaya diz çöktüren pandemi döneminde üretim yeteneği ve Avrupa pazarlarına yakınlığı ile öne çıktığını kaydeden Dr. Yılmaz Sönmez, “Yabancı yatırımcılar için Türk şirketleri her zaman önemli bir seçenek. Ancak şirketlerimiz kurumsal altyapı yetersizliğinden fırsatı kaçırabiliyor. Küresel sermayenin ajandasına girmeye engel olan yapısal faktörlerin başında KOBİ ve aile şirketi yapısı geliyor. Bu şirketler, Türkiye ekonomisinin tabanına yayılsa da ölçek ekonomisine geçmeyip evrensel yönetim ilkelerine entegre olmadıkça, insan kaynaklarından pazarlamaya, dijitalleşmeden yeşil dönüşüme kurumsal gelişimlerini tamamlamadıkça, cazibe merkezi olmaları zor” ifadelerinde bulundu.

 

Küresel araştırmalar, pandeminin ardından Rusya-Ukrayna savaşı, enflasyon ve resesyonla mücadele eden küresel sermayenin güvenli ve sürdürülebilir büyüme vaat eden yatırım limanı bulamadığını gösteriyor. OECD verilerine göre, 2022’de küresel doğrudan yabancı yatırım hareketleri, yüzde 24 düşerek 1,28 trilyon dolara geriledi. GlobalData analizi ise aynı yıl tüm dünyada satın alma ve birleşme yoluyla yapılan yatırımların 3,9 trilyon dolardan 2,8 trilyon dolara düştüğünü gösteriyor. Türkiye sahip olduğu jeo-lojistik konumu, 83 milyonu aşkın iç pazar büyüklüğü, Avrupa’ya kıyasla genç nüfusu ve birkaç saatlik hava yolculuğu ile trilyonlarca dolarlık ekonomiye ulaşabilmesiyle küresel sermaye için cazibe yaratıyor.

 

Türkiye yabancı yatırımların radarında!

Dünyada yatırımların özellikle dijital ve yeşil teknoloji alanlarında yoğunlaştığını, Türkiye’de ise yatırımcıların gözde sektörleri arasında enerji, gıda, çimento, cam, seramik, endüstriyel metaller, savunma sanayi ile teknoloji start up’larının yer aldığını vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu Dr. Yılmaz Sönmez, “Türkiye esnek üretim kabiliyeti ve iddialı ihracat hedefleriyle yabancı yatırımların radarında! Ancak kurumsallaşamayan şirketler yabancı yatırımları zayıflatıyor. Endüstri 4.0 ve Yeşil Mutabakat çağında bu sektörlerin kurumsal dönüşümlerini tamamlaması ve altyapı eksikliklerini gidererek potansiyellerini hayata geçirmesi gerekiyor. Dünyada “gelecek vaat eden şirket” kriteri, sadece finansal göstergelerle tanımlanmıyor. Dayanıklı ve esnek bir kurumsal altyapı, trendlerle uyumlu performans göstergeleri ve yetenekler için cazibe merkezi olmak çok daha önemli” diye belirtti.

 

“Cazibe merkezi olmanın şifresi kurumsallaşmakta”

Türkiye’nin dünyaya diz çöktüren pandemi döneminde üretim yeteneği ve Avrupa pazarlarına yakınlığı ile öne çıktığını kaydeden Dr. Yılmaz Sönmez, “Yabancı yatırımcılar için Türk şirketleri her zaman önemli bir seçenek. Ancak şirketlerimiz kurumsal altyapı yetersizliğinden fırsatı kaçırabiliyor. Küresel sermayenin ajandasına girmeye engel olan yapısal faktörlerin başında KOBİ ve aile şirketi yapısı geliyor. Bu şirketler, Türkiye ekonomisinin tabanına yayılsa da ölçek ekonomisine geçmeyip evrensel yönetim ilkelerine entegre olmadıkça, insan kaynaklarından pazarlamaya, dijitalleşmeden yeşil dönüşüme kurumsal gelişimlerini tamamlamadıkça, cazibe merkezi olmaları zor” ifadelerinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.