Serpil İpek Özçelik'ten Sırlarla Örülü Bir Roman: Işığın Mirası

  Serpil İpek Özçelik, rüyalarla gelen bir çağrıyı kaleme alarak romantik olayların büyülü bir giriş yaptı. Glomas Yayınevi tarafından çıkarılan “Işığın Mirası – Yalnız Değiliz” adlı romanı, yalnızca bir kurgu değil, yazarın kendi deyimiyle “evrensel bir öğrenmeyi desteklemek”... Mistik semboller, arkeolojik sırlar ve insanlığın kolektif bilinciyle şekillenen bu eser, yazınsal bir serüvenin ilk sunumu olarak dikkat çekiyor. Rüyalardan Gerçeğe Uzanan Yolculuk Yıllar önce babası hakkında kitap yazmak isteyen ancak bu isteğe karşılıksız kalan Özçelik, yazarlık serüvenine beklenmedik bir şekilde, rüyalarla yön veren adım atıyor. “Bu kitabı yazmanın bir gerekliliğe karar verdim. Bu kişilerin kendime saklayamazdım. Paylaşmalıydım” diyen Özçelik, rüyalarının yalnızca bir ilham kaynağı değil, bir tür ruhsal görevde bulunduğu. Mistisizmle Yoğrulmuş Katmanlı Anlatı Roma; arkeoloji, tarih ve mistisizmi bir arada sunuyor. Özçelik'in çocukluk yılları boyunca ailesiyle yaptığı yolculuklar, antik kentlere olan tutku ve insanlıkla ilgisi, bu çok halkın başkalarının temellerini oluşturuyor. Yazım sürecinin en çok zorlandığı konu ise “belgesel nitelikteki ayrıntıları okuyucuyu sıkmadan aktarmak” olduğunu belirtiyor. Roman Değiller, Aktarım Özçelik, eserini anlamıyla klasik bir roman değil, evrensel ve kolektif hafızadan gelen bir depolama olarak kullanılırken, Jung'un arketip kuramına değinerek, "Bana göre insan ruhu arketiplerle şekilleniyor. Romanımda da bu kolektif bilincin dışında yapıların izini var. Kişiliğimizdeki kadınsı ve erkeksi olanı bütünleştirmek, gelişimimizin bir parçası olacaktır." açıklama dikkat dikkat çekiyor. Bir Babanın Mirası Serpil İpek Özçelik, düşünsel dünyasını şekillendiren en önemli unsurun babası olduğunu samimiyetle dile getirirken ayrılırken da şöyle ifade ediyor: "Bugünkü beni babama borçluyum. Akla, onun açısından muhteşem bir insan ve muhteşem bir baba idi." Işığın Mirası: Bir Serinin Başlangıcı “Işığın Mirası” yalnızca bir kitap değil, bir serinin ilk adımı. Özçelik, serininin devamını yazdığını ve bu eserinin ardından gelecek kitapların da yine geçmişte gördüğü rüyalardan besleneceğini müjdeliyor. Yeni eserlerde farklı konulara da değineceğini yazar, yolculuğunun ruhsal açıdan takip ettiğini vurguluyor