Narin’in Katilleri Ağırlaştırılmış Müebbet Hapse Mahkum Edildi!
Narin’in Katilleri Ağırlaştırılmış Müebbet Hapse Mahkum Edildi!
Narin Güran cinayeti davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti sanıklara iyi hal indirimi uygulamadı.
Narin Güran cinayeti davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti sanıklara iyi hal indirimi uygulamadı.
Diyarbakır’da, kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklandı.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 3 gün süren davanın 2’nci duruşmasına, amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar katıldı. Salonda taraf avukatları, basın mensupları, STK’lar, siyasiler ile mahkeme başkanının talebi üzerine sağlık ekipleri de hazır bulunurken, çok sayıda kolluk kuvveti yoğun güvenlik önlemi aldı.
26 Aralık’ta başlayan duruşmanın ilk gününde 3 tanık dinlendi, müşteki baba Arif Güran ile müşteki avukatları savunma yaptı. Duruşmanın ikinci gününde ise sanıklar ve sanık avukatları, son gün duruşmasında ise anne Yüksel Güran ile avukatları savunma yaptı.
‘’BU DOSYA İÇİN TÜLİN’LE BENİ SUÇLADILAR’’
Anne Yüksel Güran, engelli olarak doğan kızı Tülin’in hastanede hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Buradan bütün annelere sesleniyorum. Bir anne ayağa kalktı, ‘Başın sağ olsun’ dedi. O kadar mutlu oldum ki. Bir anayım, evladımı kaybetmişim. Bizi katil gösteriyorlar. Kadın çıkmış burada ‘Üff’, ‘Çok sıkıldım’ diyor. Evlendiğim gün Arif ile birbirimize ‘’Yalan söylemeyeceğiz’’ diye söz verdik. Hiçbir gün kavga etmedik, evimizde şiddet olmadı. Kızım Tülin hakkında beni suçladılar. Dağkapı Hastanesi’nde vefat etmemiş olsaydı, beni yine suçlayacaklardı. ‘Sen Tülin’i merdivenden atmışsın’ dediler. Bundan beni sorguya aldılar. Kızım dünyaya geldiği zaman, ‘6-7 sene yaşayacak’,‘İç organı büyüyecek sonra vefat edecek’ dediler. Bu dosya için Tülin’le beni suçladılar. 17 sene önce vefat etti çocuğum. Bana rahmimden olduğum ameliyatı bile sordular. Hastalanmıştım. Ama utanmadan ameliyatım hakkında jandarmalar, ‘Gece gündüz ilişkiye giriyor’ diyerek ameliyatımı böyle söylediler. Beni böyle suçladılar.’’
Bu sözlerin ardından Enes Güran, ağlayarak küfretti. Yüksel Güran da “Annem üzülme, başını dik tut” diyerek karşılık verdi. Daha sonra Enes Güran, sakinleşmesi için ağlayarak jandarma eşliğinde dışarı çıkarıldı. Salim Güran da ağlayarak dışarı çıkmak istediğini söyleyince jandarma eşliğinde çıkarıldı.
‘BİR ANAYA NASIL İFTİRA ATIYORSUN’
Güran, eşarbını çıkarıp saçını göstererek, “Benim saçım, Narin’in avuçlarında dediler. Yukarıda Allah var. Nasıl burada mahkeme varsa, Rabbimin yanında da mahkeme var. Bir anaya nasıl iftira atıyorsun? Güranların içinde büyüdüm sonra Arif’i seçtim. Türkçe, Kürtçeyi karıştırıyorum. Cezaevine giderken aynı otobüse bindirdiler bizi. Mutluydum. Yılmaz abi (avukatı) bana dedi ki Narin o kadar suyun içinde kalmış, DNA yok. Cezaevindeyim, çok zor. Rabbim kimseyi dört duvara koymasın. Sabah ezanı okunduğu zaman abdestimi alıyorum. Sadece ezan-ı şerif sesi geliyor. Rabbim kim benim, ailemin kızımın sebebi olmuşsa, onlara kısmet et. Her gün bana kağıt geliyor. Başımız dik. Bunun ailesi biliyordu, Narin’e ne kadar düşkün olduğumuzu. İlk hastaneye gittiğimde, Zelal hoca bana ‘Senin bebeğin cinsiyeti belli oldu’ dedi. Bana dedi ki ‘Yüksel, senin bir kız çocuğun olacak.’ Odadan çıktım, Arif beni gördü; ‘Kızdır değil mi? Senin gözlerinden anladım’ dedi. Nasıl Narin’e zarar veririm? Evimi parça parça ettiler. Benim maceram, Yusuf Peygamber meselesi olmuş. Ne yapsak, bizi suçluyorlar. Cenaze günü beni ambulansa aldılar. Dediler; ‘Siz Narin’e ne yaptınız?’ Beni o kadar zalim göstermişler ki” diye konuştu.
‘SEN BÜTÜN GÜRANLARIN KATİLİSİN’
Narin Güran’ın mezarını görmediğini ifade eden Yüksel Güran sözlerini şöyle sürdürdü; “Diyorlar ki ‘Nevzat masumdur.’ Güran ailesi ne yaptı? Elini, parmağını sallaya sallaya ‘Tarlaya güveniyorsun’ diyor. Gidin bakın, bankayı araştırın. Bugüne kadar tarlanın parasını veriyoruz. Bizim çocuklarımıza hiç faydası olmadı. Nevzat’ın babasının 1 metre tarlası yok o köyde. Güran ailesinden kim onlara zulüm yapmış? Bütün Güranların hayatını zindan etti. Babalar, anneler cezaevinde, çocukları dışarıda. Nevzat’ın avukatı çıktı. Ne savunma yaptı? Baro başkanı, ‘Benim, erkek çocuklarım var. Bir yere gittiğimde Narin’i Maşallah’a bırakıyorum’ ifademi kesmişler bana onu soruyor. Gazal niye burada değil? Vecdi niye burada değil? 15 sene karısı evime geliyordu. 10 dakika içerisinde kızım kayboluyor. Sen sadece Narin’in değil, bütün Güranların katilisin. Narin’in mezarını görmedim, Narin’i mi kefeninde görmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİNİ İSTEDİ
Mahkeme Savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, Narin'in boğularak öldürüldüğünü, ailenin olayı aydınlatılmasını engellemeye çalıştığını, iyi hale yer olmadığını, tüm sanıkların suç ortağı olduğunu, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
‘KIZIMIN KATİLİ DEĞİLİM’
Mahkeme Başkanınca sanıklara son sözlerinin sorulması üzerine ilk söz hakkı verilen Yüksel Güran, “Yüreğim yaralıdır. Rabbim benim şahidimdir. Rabbim benim kefilimdir. Kızımın asla katili değilim. Burada herkese söylüyorum. Başım diktir. Beraatımı istiyorum” dedi.
‘CESEDİ TAŞIMA CEZAM NEYSE RAZIYIM’
Ardından söz hakkı verilen Nevzat Bahtiyar, “Narin’i kesinlikle ben öldürmedim. Cesedini Salim Güran verdi. Ben de cesedi taşıma cezam neyse razıyım. Yemin ederim ben kesinlikle Narin’i öldürmedim” diye konuştu.
‘BEN DOĞRUYU KONUŞTUM’
Enes Güran da “Ben de doğruyu konuştum. Yalan konuşmadım. Hakkımı yiyenlere hakkımı helal etmiyorum. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum” dedi.
‘ÖKÜZ MEYDANDADIR’
Söz hakkı verilen Salim Güran ise “Narin benim yeğenim ve canımdır. Bu dünyada ona zarar verecek en son kişi benim. Öküz meydandadır. Beraatımı istiyorum” diye ifade etti.
4 SANIĞA İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMADI
Mahkeme heyeti, Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’ı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Nevzat Bahtiyar’ı ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edip, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, 4 sanık hakkında verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulamadı.
‘SUÇ DELİLLERİNİ YOK ETME, DEĞİŞTİRME VE GİZLEME SUÇUNU OLUŞTURMUŞ’
Mahkeme heyeti, sanık Bahtiyar hakkında verilen kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verdi;
"Sanık hakkında diğer sanıklarla 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan mahkememize kamu davası açılmışsa da sanığın, Arif Güran'ın evine geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini yerde bulduğu, ardından sanık Salim'in tehditleri ile Narin'in cansız bedenini Arif'in evinden alarak Eğertutmaz Deresi'ne götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı göz önüne alındığında, sanığın üzerine atılı eyleminin suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır. Sanık, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suç sebep ve saikleri, Narin'in cansız bedeninin sanığın beyanları ile değil yapılan araştırmalar neticesinde bulunması, Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu güne kadar süren araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması karşısında TCK'nin 281/1 maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden cezalandırılmıştır."
‘SOMUT DELİLLER DOSYADA MEVCUT’
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında tutukluluk hallerinin devamına ilişkin gerekçesinde şunları kaydetti:
"Sanıklara verilen ceza miktarı, yine verilen cezanın CMK'nin 100/3. maddesinde sayılan katalog suçlardan olması, bu nedenle 5271 sayılı CMK'nin 100/3 maddesine göre tutuklama nedeninin dosyada var sayılması, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası'nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nin 100/1. maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir somut delillerin dosya içerisinde mevcut olması nedeniyle sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş olması sanıklar hakkında verilen cezaların niteliği ve süresi gözetildiğinde serbest kalmaları halinde sanıkların kaçması veya saklanabileceği hususunda kuvvetli şüphenin oluşması, infaz şartları hep birlikte dikkate alınarak sanıkların hükmen tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiştir."
Mahkeme heyeti, tutukluluk halinin devamına ilişkin kararın açıklanmasından itibaren 2 hafta içerisinde sanıkların, bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak veya dilekçe vermek suretiyle Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz yoluna başvurma olanağının bulunduğunu kararlaştırdı.
Heyet, kararın tebliğ edildiği günden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesine istinaf yoluna başvurma olanağının bulunduğuna, süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceğine oy birliğiyle hükmetti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.