Bert Hellinger'in Bakış Açısıyla
Hastalandığımızda bizi iyileştirecek bir beden yoktur aslında. Affedilecek bir hatıra, teşekkür edilecek bir geçmiş ve temizlenecek bir zihin vardır. Bert Hellinger’in bakış açısına göre, hastalık yoktur; hastalık, hayata verdiğimiz tepkilerin bir sonucudur.
Günümüzün en yaygın ruhsal sıkıntılarından biri olan depresyon, aslında bir şeyleri bastırmaktır. Peki, neyi bastırıyor olabiliriz? Cevap net: Kendi doğal duygularımızı. Depresyon, hayatın anlamını ve değerini yitirdiğimiz, hayattan vazgeçtiğimiz ve yalnızlaştığımız bir durumdur. Bu süreç genellikle çocukluk dönemimizde başlar.
Çocuklar, doğal duygularını serbestçe ifade etmek yerine bastırmak zorunda kalırlar; çünkü çevrelerinden onay alma ihtiyacı, sevgiyi kaybetme korkusu ya da cezalandırılma endişesiyle hareket ederler. Aile, toplum ya da okul gibi sosyal çevreler, çocuklardan belirli beklentiler içine girer. Çocuk, bu beklentilere uyum sağlamak için kendi duygusal ihtiyaçlarını geri plana atar. Bu bastırılmış duygular ise yetişkinlik döneminde içsel çatışmalara, depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabilir.
Depresyonda olsun ya da olmasın, birini acımasızca dışlamak veya yargılamak, uygun bir davranış biçimi değildir. Eğer böyle yapmaya devam ediyorsak, bu davranışın köklerinin kendi aile yapımızdan geldiğini fark etmemiz gerekir. Belki de suçlanan, yargılanan ve kıyaslanan bir ailede büyüdük. Bu farkındalıkla, ilk adım olarak kendi yaralarımızı iyileştirmeliyiz.
Ancak bunu yapmak, kolay değildir. Kendi geçmişimizle yüzleşmek, hatıraları affetmek ve geçmişe teşekkür etmek, derin bir içsel temizlik gerektirir. Sağlıklı bir zihin ve beden için, önce duygusal yüklerimizden arınmalı ve kendi iç dünyamızda barış sağlamalıyız.
Bert Hellinger’in dediği gibi, hastalık bir beden meselesi değildir. Zihin ve ruhun derinliklerinde, geçmişten bugüne taşıdığımız duygusal yaralarımızı iyileştirdiğimizde, beden de bu değişime yanıt verir. Sağlık, sadece fiziksel iyileşmeyle değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal temizlikle mümkün olur.
Yüreğinizden öptüm
@reikimelegi