Dans et, ömür boyu genç kal
Bilinçaltı Uzmanı Fatma Can yaptığı yazılı açıklamada; Şüphesiz hepimizin sürüp giden hayat içerisinde keyif almaya, eğlenmeye, neşelenmeye, gülmeye ve deşarj olmaya ihtiyacı var. Her gün kronikleşmiş bir şekilde sabah tercih hakkımızın dahi olmadığı erken bir saatte güne gözümüzü açıp, işe gidip, mesaiyi tamamlayıp, evlerimize dönerek; ev içerisinde yemek hazırlığı, temizlik, kişisel bakımımız, ailemizin ihtiyaçları gibi rutin işlerle meşgul olarak monotonlaşmış bir düzenin parçası olmayı ister istemez sürdürüyoruz. Hayatlarımız stresli, yoğun, telaşlı, gergin ve sıkışmışlık hissi içerisinde geçip gidiyor ne yazık ki…
Bunların hiçbirini yapmıyorum deyip, rutini kırmayacağımız aşikar… Ama bu rutin içerisinde bile, bazı şeylere öncelik vererek sıkışmışlık hissimizden kurtulmak ve enerji alanlarımızdan bizi aşağı çeken duygularımızı arındırarak ve onararak aynı hayatı daha kaliteli yaşamamız elbette mümkün.
Bunun için ilk yapacağımız şeylerden biri her günün hakkını vererek yaşamaya niyet etmek. Her şeyi planlayarak yaşamak bir noktaya kadar yararlı, ama her zaman da bir plana bağlı kalmak, belirlenmiş çizgilerin içinde yaşamak insana pek keyif vermiyor. Oysa günümüze biraz hareket katmak, mutluluk hormonlarımızı coşturmaya yetip de artacak bile. İnsan nesli fazla tüketimden elinin altındaki internet kolaylığını tembelliğe çevirerek iyice hareketsizleşti, ağırlaştı. Bu hareketsizlik kilo aldırmakla beraber, bireyi zihinsel-bilişsel bir durağanlığa da itiyor; hatta çağımızın temel hastalıklarından biri olan bunamanın da temel sebeplerinden biri hareket eksikliği.
Bedenimize ihtiyacı olan hareketliliği en keyifli, eğlenceli, kolay yoldan sağlayacak şeylerden biri de DANS etmek.
Öncelikle dans ederek daha güçlü, sağlıklı bir kalbe sahip oluruz. Hareket kemik kaslarımızı kuvvetlendirir, duruşumuzu düzeltir ve böylelikle daha özgüvenli bir görünüşe sahip oluruz. Kardiyolojik açıdan dayanıklılığımızı ve koordinasyonumuzu güçlü hale getirdiği gibi, zekâmızı parlatır, ruhumuzu şifalandırır, görünüşümüzü yükseltir. Kontrol yeteneğimiz artar ve bedeninizi daha iyi kontrol eder hale geliriz. Herkesin beden esnekliği kişiden kişiye göre değişir; dans etmek ne kadar esnek ve güçlü olduğumuzu bilmemize yardımcı olur. Uyku kalitemiz artar, daha sağlıklı beslenir ve formda kalırız. Böylece sağlıklı, uzun, kaliteli bir ömür süreriz. Beyin, kalp ve bağırsak olmak üzere üç beynimizin olduğunu düşünürsek, dans etmenin her üçü için de iyileştirici bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Dans etmek ruhsal fiziksel zihinsel bir bütün olduğumuzu bize hatırlatır. Ruh halimizi, duygu durumumuzu yönetmede rol alan seratoninin 90’ı bağırsakta üretilir ve dans ederek hem bu hormonun üretimini arttırabilir, hem de bedenimize kendini iyileştirmesini hatırlatarak sindirim sistemi, mide sorunları gibi sağlık sorunlarından kurtulabiliriz.
Dans ettikçe, hayatımıza hareket etmenin özgürlüğü yayıldıkça ister istemez stresi daha kolay yönetebilir hale geliriz. Sağ-sol beyin dengeli çalışır; bakış açımız geniş, esnek bir hal alır. Vücudumuzda en hassas sinirlerin yer aldığı el ve ayak bölgelerimiz dans sırasındaki basınçla ve temasla masaj etkisi yaşar ve böylece enerjisel olarak pozitif bir duruma geçebiliriz. Köklenmemiz, negatif enerjileri enerji alanımızdan temizlememiz, kundalini enerjimizi yükseltmemiz, dünyaya sevgiyle, mutlulukla, empatiyle, hoşgörüyle bakmamız, etrafımızı fark etmemiz mümkün olur.
Çocuk, genç, yaşlı, herkes istediğince istediği kadar dans edebilir; bir dans grubunun çalışmasına dahil olabilir. Herkesin mizacına göre seçebileceği dans vardır. Lirik, Bale, Hip hop, Latin, Salsa, Oryantel, Sırtaki, Zeybek, Zumba, Vals, Flamenko, Horon, Halk oyunları, vs… Küçük bir araştırmayla herkes keyfince ihtiyacı ölçüsünde doğru seçimi yaparak dans etmenin hazzını yaşamaya başlayabilir.
Nerede hareket ,orada bereket.
Sevgiyle
--
Fatma CAN
Eğitimci Danışman
Enerji Teknikleri Uzmanı
fatmacan.wordpress.com
Hayatın tümü bana kolaylık, neşe ve ihtişamla gelir!
Bundan daha iyisi ne olabilir.