Hayatın getirdiği sorumluluklar arasında kendimizi kaybetmek ne kadar da kolay, değil mi? Sabah kalkarız, görevlerimizi yerine getiririz, çalışırız, ev işleriyle ya da yoğun iş temposuyla ilgileniriz. Gün biter, ertesi sabah yeniden başlar. Peki, bu döngü içinde kendimize ne kadar zaman ayırıyoruz? Ruhumuzu besleyen, bizi biz yapan şeyleri ne kadar yapıyoruz? İşte bu soruların cevabını bulmak, belki de bir hobi edinerek kendimize ait bir dünya kurmakla mümkün.   Ancak genelde bu adımı atmak, düşündüğümüz kadar kolay olmuyor. Kendimize çeşitli bahaneler uyduruyoruz: “Hiç zamanım yok,” “Bu uğraş için maddi gücüm yetmez,” ya da “Ben zaten yaratıcı biri değilim.” Peki, bu bahanelerin ardında ne var?   Çoğu zaman bu düşünceler, değişimden duyduğumuz korkunun bir yansımasıdır. Bilinmeyene adım atmak, konfor alanımızdan çıkmak zordur. Ya başarısız olursak? Ya zamanımız boşa giderse? Oysa, bu bahanelerin bizi durdurmasına izin verdiğimizde, aslında kendi potansiyelimizi sınırlandırmış oluyoruz.   Bu noktada, şu soruyu sormak faydalı olabilir: “Hayatımda bir şeyleri değiştirmek için bugünden daha uygun bir zaman olabilir mi?” Ya da şöyle düşünün: “Eğer başlarsam, bir yıl içinde neleri başarmış olurum?” Bu tür sorular, harekete geçmek için güçlü bir motivasyon yaratabilir.   "Vintage Bay Meral Can" tam da bu sürecin güzel bir örneği. Meral Can, uzun yıllar profesyonel iş hayatında başarılı bir şekilde çalıştı. Ancak hayatında bir dönüm noktası oldu ve bu süreçte kendi içindeki yaratıcılığı keşfetmek için harekete geçti. Yıllar içinde edindiği bilgi ve birikimi, başkalarıyla paylaşabileceği bir forma dönüştürmeye karar verdi.   Üç yıl boyunca ahşap boyama, duvar boyama ve ahşap dönüştürme teknikleri gibi pek çok alanda eğitim aldı. Ancak bu süreç sadece bir öğrenme yolculuğu değildi. Aynı zamanda üretmenin keyfini keşfetme ve kendine yepyeni bir alan yaratma süreciydi. Bugün, kendi atölyesiyle öğrendiklerini başkalarına aktarıyor.   "Vintage Bay Meral Can" atölyelerinde sadece kadınlar değil, erkekler de katılıyor. Eğitimlerde yaratıcılıklarını ortaya koyarak kendi eserlerini üretiyorlar. Bu eserler sergilerde yer buluyor, hatta satışa sunularak kazanca dönüşüyor. Böylece bu atölye, sadece bir öğrenim ortamı değil, aynı zamanda üretimden ilham almaya ve bunu bir kazanca dönüştürmeye olanak tanıyan bir platform haline geldi.   Bu noktada, Vintage by Meral Can’ın eğitimlerine de bir göz atabilirsiniz. Meral Can, üç yıl boyunca edindiği tecrübeleri, yoğun bir bilgi birikimiyle harmanlayarak yalnızca iki günlük eğitimlerle size aktarıyor. Hem kısa sürede bir şeyler öğrenmek hem de kendinize yepyeni bir alan yaratmak için bu fırsatı değerlendirebilirsiniz.   Unutmayın, harekete geçmek için mükemmel bir zamanı beklemek çoğu zaman bir tuzaktır. Mükemmel anı beklerken, elimizdeki güzel fırsatları kaçırabiliriz. İlk adımı atmak cesaret ister, evet, ama bu cesaret bir kez gösterildiğinde, insan kendine “Neden daha önce yapmadım ki?” diye sorar.   Hayatın rutinlerinden sıyrılıp kendimize ait bir dünya yaratmak, düşündüğümüz kadar zor değil. Önemli olan, ilk adımı atmaktan korkmamak ve bahanelerin ötesine geçebilmek. Çünkü unutmayın, en büyük yolculuklar bile küçük bir adımla başlar. @vintagebymeralcan takip edin.