Padişahın biri, bir imamla bir Bektaşi dedesini huzura kabul buyurmuş.
İmama ;
İmam efendi, içki var mı ?
Haşa sultanım !
Kumar var mı ?
Sümme haşa sultanım !
Kadın kız var mı ?
Elfi elfi haşa sultanım !
...
Padişah kuşağından bir altın çıkarıp imama hediye etmiş.
Sonra dönmüş dedeye ;
Erenler içki var mı ?
Akşamlarda olur sultanım !
Kumar var mı ?
Arada sırada oynarız sultanım !
Kadın kız var mı ?
Eh işte o da oluyor bazen sultanım !
...
Padişah kuşağından bir kese altın çıkarıp dedeye hediye ediyor.
Bunu gören imam atılıyor ;
Sultanım bu nasıl bir iştir ?
Ben içki içmem, kumar oynamam, harama uçkur çözmem...
Bana bir altın verdiniz, bütün bu süfli işleri yapan dedeye bir kese altın verdiniz.
Ben bundan bir şey anlamadım !
Deyince imam, padişah ;
İmam efendi senin hiçbir masrafın yok. Ama dedenin masrafları çok. Onun için ona fazla verdim der.
...
Efendim emekli zevata yüzde yirmi beş zam çok fazladır.
Bu kesimin et yeme, arabaya binip tatile gitme, yeni yeni kıyafetler alma, lokantaya gitme, kitap dergi alma, vb gibi hiçbir masrafı yoktur.
Makarna, çiçekyağı, kahvede üç beş çay, yarım kilo tütün, en ucuzundan ekmek alacak kadar parası olursa yeterli. Zaten ulaşım masrafları da yok.
Bu sebeple, emekliye verilen yüzde yirmi beşlik zammın geri çekilmesini talep ediyorum.
ALINTIDIR.