Ekrem’in Fendî Herkesi Yendi
Cumhurbaşkanlığı seçimleri II. Turu, 29 Mayıs İtibâriyle sona erdi, sonuçlar belli oldu amma velâkîn Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP gerim gerim gerildi.
Gündem günden güne değişiyor.
Kâh Türkiye’nin iç meselelerinde, gerekse Dünya’da yaşananlar, âslâ Muhâlîf Parti CHP’nin gündemini ilgilendirmedi ve meşgul etmedi.
Varsa Yoksa “DEĞİŞİM” adı altında Ekrem İmamoğlu tek gündem olmayı başarı ile istikrârlı bir şekilde devam ettiriyor.
Hiçbir şey başarmadan, vizyonsuzluk içinde kaybolmaya mâhkûm olacakken, Ekrem İmamoğlu, Koltuk sâhipliği, partiyi başarıya taşıma adı altında, kendi hânesine başarı üstüne başarı yazdırmayı becerebilmiştir.
Siyâsî Satranç Ustası
Çoğuna göre, politikada çok geçmişi olmamasına râğmen, iyi bir politik satranç ustası olduğunu, “Kimse Beni Yıldıramadı ama ben çok yıldırmışımdır” sözünü sârf ederken ortaya koymuştu da çok kimse ne demek istediğini ânlâmamıştı.
Şimdi tam da bu sözünün gereğini yapıyor, parti içinde kendini TURNUSOL KÂĞIDI olarak kullanarak iki yönlü diskâlifiye çalışmaları yürütüyor.
Sanki kendisi Genel Başkan olsaydı Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabilecek havası estirirken ve kendi kamuoyunda bunun karşılığını da alırken, unuttuğu ve unutturduğu gerçek ise, Cumhurbaşkanlığı Seçim çalışmaları boyunca, İstanbul Belediye Başkanlığı, hariç her tarafta, her mitingde Yetkili Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak vardı.
İktidar, Cumhurbaşkanı Kâbinesini kurdu, uluslararası toplantılara, diplomatik görüşmelere, anlaşmalara başladı. Deprem Bölgesinde çalışmalarına çeşitlilik ve ivme kazandırdı, ancak CHP kendi içindeki koltuk savaşları nedeniyle, CHP’li Büyükşehir Belediyelerinden Hatay ve Antalya, hemşehrilerinin susuzluk ile mücâdelede boğulmalarına, parti içi savaş ve gerginliği gidermeye mâni olamadı.
Valsa Dansı ile Koltuk Dansı Karıştırılmıştır
Ekrem İmamoğlu, Sanki Cumhurbaşkanlığı Seçim çalışmalarında miting alanlarında yokmuş gibi algı oluşturarark, özellikle İBB Başkanlığındaki başarısızlığını, CHP’de “DEĞİŞİM” parolası ile kendisini başarılı âddetirip, kendini yeniden İstanbul’u kazanacak aday diye taçlandırma politikası izledi ve büyük oranda da başarılı olmuş gibi gözükmektedir.
Kendini TURNUSOL KÂĞIDI gibi kullanan Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun sağ kollarını yanına çekerek iki taraflı budamış oldu.
Başta Özgür Özel olmak üzere, bu kişileri hem Kılıçdaroğlu’na karşı yanına aldı, hem de, gizli zoom görüşmesinde deşifre ettirerek, Toplum nezdinde tek DEĞİŞİM isteyenin kendisi olmadı intibâı verdirerek, yanında olmalarını zorunlu hâle getirdi.
Gerektiğinde onları da, çabuk sâf değiştirenler olarak tehlikeli ve güvenilmezler listesine dâhîl edecektir.
İmamoğlu, Vals Dansını iyi bildiğini gösterebilmek adına bir kaç kutlamada bunu, çok akıcı İngilizce konuşması gibi, ekranlar aracılığıyla sergilemeyi başarmıştı.
Ancak, itirâf etmek gerekir ki, İmamoğlu, Koltuk Dansını çok ama çok iyi bildiğini tüm Türkiye gündeminde birinci sıraya oturarak gösterdi.
Hangi TV veya gazeteye baksanız birinci gündem Ekrem İmamoğlu ve CHP’de Değişim!
Ekrem İmamoğlu son günlerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Göreve Tâlîp olduğu algısını yeniden deklâre etmeye başlayarak, aslında kaybetmek üzere olduğu koltuğunu korumaya çalışıyor.
Bu kurguyu yapan gerçekte Ekrem İmamoğlu’nun olamayacağı, işin bir senaristinin var olduğu, OKSİJEN için yazdığı mâkâleden net olarak ânlâşılıyordu.
İstanbul Belediye Başkanlığını, ligde küme düşmüş bir Ekrem İmamoğlu olarak kaybetmektense, Süper Ligte kaybeden bir Ekrem olarak adını politik arenâya yazdırmaya çalışıyor.
Çünkü Büyükelçiler, Devlet Başkanları ile görüşen, Uluslararası Krediler bulan, poh pohlanan Ekrem İmamoğlu'ndan, Meral Akşener olmasa CB yardımcılığına adını yazdıramayacak duruma düşmüş Ekrem İmamoğlu, Yıldırmadan ligden sessizce çekilmeyeceğini gösterdi. Sanırım bu tâktikte futbol yöneticiliği günlerinden kalmadır.
“ABİ” dedikleri kim olacak? Olup, olmayacağı da meçhul, bekleyip göreceğiz.
Şimdilik Ekrem İBB Başkanlık Koltuğuna Adaylığa râzı olduğunu, ibrâ etmiş oldu, ÂNLÂYANA!