ÖFKEMİN VE HAYIR DİYEMEMEMİN BEDENİMDE YARATTIKLARI   Siz öfkenizle nasıl baş ediyorsunuz? İstemediğiniz şeyler için evet derseniz neler oluyor? Evet diyerek, öfkelenerek, öfkenizi görmezden gelerek,  bastırıp, kendinize yönlendirerek hastalıklarla mı uğraşıyorsunuz yoksa yakıp, yıkarak tamiri mümkün olmayan olaylara mı sebebiyet veriyorsunuz?   Bastırmak da,  öfkenin zarar verecek şekilde yaşanması da sağlıklı değil. Biri kendimize bir diğeri ise kendimizle birlikte etrafımıza zarar verir. Atalarımız boşuna dememiş: "Öfkeyle kalkan zararla oturur" ya da "keskin sirke küpüne zarar".   Bastırdığımız, hayır diyemediğimiz, dile getiremediğimiz duygularımız, içeride birikip, çatışmaya ve arkasından öfke nöbetlerine sebep olabilir. Öfkenin sağlıklı bir şekilde gösterilememesi, hatta öfkenin bastırılarak, kendimize döndürülmesi, birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Sizin diyemediğiniz hayırı, vücudunuzun bu şekliyle hayır dediğinin farkında mısınız? Bağışıklık sistemi hastalıklarının birçoğunda gördüğümüz dinamik (vücudun, kendisini, sistemini düşmanı gibi görüp, saldırması gibi) öfkenin bedenimize döndürülmesidir. İşte tam da bu yüzden, öfkenin doğru şekilde ifade edilmesi, hayır diyebilmek, vermek kadar almayı da bilmek, öncelikle kendimiz için çok önemli. Bazılarımız sadece öfkeli olduğunu bilir, öfkesinin sebebini bilemeyebilir. Çünkü, çoğu zaman öfkemize neden olan asıl olayı bir daha hatırlamamak üzere, çok derinlere gömmüşüzdür; yaşanan olaydaki üzüntüyü, acıyı tekrar yaşamamak için, görmezden gelerek, hiç yaşanmamış sayarak yaşamaya devam etsek de, bedenimiz hiçbir olayı unutmaz ve kayıt eder. Benzer acıyı ya da üzüntüyü yaşadığımızda aynı duygu durumuna geçip, tetiklenerek, orada çıkaramadığımız öfkeyi, söyleyemediğimiz hayırları, yaşanan başka bir olay da ya da kişi de çıkarabiliriz. Arkadaşımıza kızıp, acısını evdeki çocuğumuzdan çıkarmak gibi.     DEVAM 1) Bazen de sistemimizde daha üst kuşaklarda yaşanmış bir haksızlığın, acının, üzüntünün, öfkenin, duygular yoluyla kuşaklar boyu aktarımı nedeniyle kendimize ait olmayan bir öfkeyi de taşıyor olabiliriz ki, çoğu zaman bu öfkeyi neden yaşadığımızı bilemeyiz, sadece sonuçlarıyla uğraşırız.   Öfkeli bir anne-babayla büyümüşseniz, bildiğiniz tek şey duygularınızı öfkeyle ifade etmek de olabilir. Böyle durumlarda, öfkeli olmak bizim için çok normal olabilmekte, çünkü başka türlüsünü bilmiyoruzdur. Ne zamana kadar mı? Öfkenin kendimize ve etrafımıza verdiği zararların sonuçlarıyla karşılaşana kadar.   Siz de öfkenizin altında yatan dinamiği görmek, sisteminizde yaşananların öfke olarak bedeninizde kendini göstermesinin size ne anlattığını bilmek, büyük resmi görüp, dönüştürmek, duygularınızı daha sağlıklı ifade etmek istemez misiniz? Bire-bir konstelasyon (aile dizimi) çalışmalarınız için iletişime geçebilirsiniz.   Nermin Uzun Konstelasyon Kolaylaştırıcısı Aile Dizimi Uygulayıcısı