Sokaklarda koşan kurbanlık danalar,
Kurban keserken yaralanan kasaplar,
Elini kesen vatandaş,
Kurban pazarlıkları,
Olmazsa olmaz bayram namazı ve kahvaltıda da mis gibi kavurma…
Yazarken bile burnuma gelen, sokaklardaki o meşhur kan kokuları…
Ha bir de et yiyemeyen vejetaryen dostlarımıza zorla et yedirme çabalarımız…
Kurban Bayramı klasiklerimiz ve hepimizin yüzünü güldüren anlar…
Kurbanlık fiyatlarına değinmeden, yalnızca güncel et fiyatlarına gelin bir göz atalım:
1 kg dana kıyma, 449.95 TL
1 kg bonfile, 1.099.95 TL
1 kg dana antrikot, 739.99 TL
1 kg kuzu pirzola, 879.95 TL
Değerli okurlarım, Ramazan Bayramı’ndan sonra sabırsızla beklediğimiz Kurban Bayramı geldi çattı! Son dönemlerde ülkemizin çoğu kesiminde neredeyse bayramdan bayrama tüketilen kırmızı et ile bir bakıma kavuşma günleri de geldi diyebiliriz…
“Kurban Bayramı…” İslam dinimize göre, farz olmayan, yani; maddi gücü yerinde olan Müslümanların yerine getireceği vacip kabul edilen bir ibadettir.
Peki neden kurban kesmeliyiz?
Dondurucularımızı ağzına kadar etle doldurup bir yıl boyunca hemen hemen her yemekte et yiyebilmek için değil tabii ki!
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Hz. Muhammed (s.a.v)
Peygamberimize ait bu sözü bolca hatırlayacağımız bir bayram… Maddi imkânı yerinde olmayan tüm komşulara ya da en yakınlarımıza, kestiğimiz kurbanlardan pay vermek için kesmeliyiz aslında kurbanı!
“Pay vermek, paylaşmak, taksim etmek, üleşmek, kırışmak ya da yemeğimizi birlikte yiyebilmek…” Hep aynı anlama gelen, hangi kelimeyle duyarsam duyayım hep içim aydınlanıyor. Bayramın gerçek amacını yaşayabilen ve yaşatabilenlere ne mutlu… Sizce de onur verici değil mi?
“Kurban kesmek yerine, o parayı ihtiyaç sahibine vereceğim.” Ya da “Bu bayram, tatile gidip kafamı dinlemek istiyorum.” Veyahut da “Ben, sadece akrabaları ziyaret edeceğim.” Diye de düşünülebilir elbette.
Benim içinse Kurban Bayramı ya da genel olarak bayramlar, insanların sevdikleriyle bir arada olduğu günleri ifade eder.