Merhaba sevgili okurlarım, adanayerelhaber.com ailesinin yeni ferdi olarak ilk yazımla sizlerle tanışmak ve kendime değinmek istedim. Her hafta internet gazetemizin yeni köşesinde sizlerle buluşmak için can atıyorum. Kendimizi ve çevremizi gözlemle okumak isteyen, yaşamını ve çevresini de benimle yeniden anlamlandırmak isteyip karşılıklı görüşlerimizi paylaşıp konuşabileceğimiz biçimde, yaşamınızın bir parçası olarak yazılarımda sizlerle buluşmak istiyorum. E-kitap formatında yayınlamış olduğum “Oku Beni” romanı aracılığıyla ilk kez okuyucularımla bir araya gelmiştim. Dört çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak hayata merhaba diyen ben; şimdi ise dört aylık bebeğimle yeni anne olmanın sevincini yaşıyorum. “Oku Beni” romanımda; erkek hegemonyasını, sosyal statü iki yüzlülüğünü, kadın kimliğinin yalınlaştırılması gibi yaşamın içinden birçok konuyu sorgulayıp ele aldım. Aşk yaşamında verilen savaş mücadelesinden, ekonomik özgürlüğüne kavuşamayan eğitimli bireylerin hâl ve hatırlarının sorulmamasına kadar pek çok ayrı ancak yaşamla iç içe olan ve hepimizin yakından tanıdığı konulara değinmiş oldum. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü lisans ve yüksek lisans eğitimimin ardından, Gazi Üniversitesi “Adalet Öğretmenliği Pedagojik Formasyon” eğitimimle birlikte bir süre Ankara ve Niğde’de öğretmenlik yaparken öğrencilerimle bir araya geldim. Okudukça okuyan, okudukça da daha çok yazan ve yazdıkça da güçlenen kalemim, sizlerle bir araya gelmeme vesile olmuş oldu. Tüm bunların yanı sıra, başarısından dolayı ilkokul birinci sınıftan üçüncü sınıfa atlatılan işçi emeklisi rahmetli babam, ilkokul mezunu tüm dostları sadece dünya klasikleri olan annem… Sizlerin de gazetemizden tanıdığınız Yazar Safiye Yılmazer Uruk ve Kudret Yılmazer ablalarım aracılığıyla yazmaya yöneldim. İlkokul birinci sınıf öğretmenleri hiç unutulmazmış derler ya; benim de birinci sınıf öğretmenim bana okuma-yazma öğreten abimdi. Her koşulda tüm yoksulluk hatta yoklukla dahi eğitim almamızı elden bırakmamamız için çabalayan kıymetli ailem sayesinde Nisa Yeter Yılmazer olarak ilk kitabımı yayınladım. İlk romanım olan “Oku Beni” romanıyla evlenmeden önceki soy ismimle okuyucularımla bir araya gelmiştim. Şimdi ise yayınlanacak olan diğer romanlarım ve çocuk hikâye kitaplarım “Bektaş” soy adımla sizlerle buluşmuş olacak. Belki de birçoğumuzun yaptığı gibi, biz kadınlara verilen soy adı seçme hakkımızın tam olarak benimsenmemesinin nedeni; sanki aile birliğine aykırı davranıyormuşuz fikrinden dolayı birçok kadın evlilik öncesi soy ismini kullanamıyor ya da kullanmamayı tercih ediyor. Hâlbuki; benimle birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü gururla kutlayan ve kız evladının olmasının gururunu yaşayan eşimin de hiçbir zorlaması olmamıştı. Ünlü Yazar Leo Tolstoy’un dediği gibi; “Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor!” sözlerinde de olduğu gibi değişime önce kendimizle başlayıp bize verilen haklarımızın kıymetini bilmeliyiz.  Verilmeyen haklarımız içinse, kadın olmanın verdiği güçle sonuna kadar istemeliyiz. Çok şey isteyip çokça okuyalım ki dünyanın ayaklarımızın altında olduğunu okumanın gücüyle gerçekleşebileceğini en başta kendimize gösterelim… İlk köşe yazımı yayınlarken Adana Yerel Gazetesinin bir aile üyesi olmanın mutluluğunu yaşadığımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kıymetli okurlarım, her hafta görüşmek dileğimle daima sevgiyle kalın…