Üniversiteyi birincilikle bitirmiş birinin sınavlarda başarısız olmasının mantığını çözmek zor olabilir. Okulda her şey mükemmelken, birkaç yıl sonra bir sınavda neden takıldığımızı anlamak güçleşebilir. Ancak bazen başarısızlık, yalnızca bilgi eksikliğinden değil, çok daha derin sebeplerden kaynaklanır.
Bazen bizlere, "neden duruyoruz?" diye sorarsanız, cevabımız aslında şu olur: Çünkü o an, geçmişimizle, korkularımızla, bilinçaltındaki engellerimizle karşılaşıyoruz. Her şey bildiğimiz gibi olsa da, zihnimiz aniden farklı bir şekilde çalışmaya başlar.
Birçok insan, hayatta çok başarılı olabilir ama dönüm noktası gibi önemli anlarda bir şeyler ters gider. Çünkü o an, kaybetme korkusu, başarısızlık korkusu, bilinçdışı engeller devreye girer. Bu durum bazen şöyle de olabilir: Sınavın sonucunu düşündüğümüzde, beynimiz birden engellemeye başlar. Bu, aslında kaybetme korkusunun bir yansımasıdır. Yani, sadece sınav değil, o başarı geldiğinde hayatımızda birçok şeyin değişeceği, örneğin ailenin tutumu ya da çevremizin bize bakışı da korku yaratabilir.
Bir de bizim içimizdeki o "yetersizim" hissi var. Hatta bazen başarılı olduğumuzda bile, bir yerlerde kendimizi hâlâ eksik hissedebiliriz. İçsel bir ses, “Bu başarı senin değil” diyebilir. Bazen de geçmişte yaşadığımız bir travma ya da ailevi baskılar yüzünden, bilinçaltımızın sabote ettiği bir başarısızlıkla karşılaşırız. Bu engellerin çoğu farkında olmadan bizi kısıtlar.
İçsel bir kayıkçı gibi düşün. Hayat bazen o kayıkla okyanusta ilerlemek gibidir. Küreklerimiz sağlamdır, kayık da sağlamdır ama fırtına çıktığında kayıkçının kayığı yönlendirmesi daha zor hale gelir. O fırtına, kayıkçının içindeki korkular, geçmişin izleri ve kaybetme korkusudur. Kayıkçı bu dalgalarla savaşırken, en iyi kürekleri bile kullanmakta zorlanır. İşte bazen biz de başarılı olmak isterken, içsel korkular yüzünden ilerlemekte zorlanırız.
Peki ne yapmalıyız? İçsel dengeyi bulmak, zihinsel ve duygusal engelleri aşmak önemli. Bu noktada Reiki gibi uygulamalar devreye girebilir. Reiki, enerjimizi dengeleyerek bedenin ve zihnin uyum içinde çalışmasına yardımcı olur. İçsel huzursuzlukları fark edip çözmek için bir araçtır. Zihni sakinleştirir, duygusal blokajları serbest bırakır ve bedenin doğal dengesine kavuşmasına yardımcı olur.
Sonuçta, başarı sadece bilgiyle değil, içsel dengeyle gelir. Eğer bir kayıkçı kayığını doğru yönlendiremiyorsa, o kayığın sağlam olmasının hiçbir anlamı yoktur. Aynı şekilde, biz de içsel blokajları fark edip aşabildiğimizde, hem sınavlarda hem de hayatın diğer alanlarında başarılı olabiliriz.