Safiye Yılmazer Uruk
Köşe Yazarı
Safiye Yılmazer Uruk
 

GELECEĞİMİZİ UYUŞTURMA!

  Değerli okurlarım, öncelikle yorumlarda dile getirdiğiniz düşünceleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Köşemizde özellikle güncel konuları birlikte irdelerken bir yandan da farklı yerlerde aynı atabilen kalp sevinç ve sancılarımızın da aile olarak ortak olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bildiğiniz gibi sıcaklar, hemen her yıl olduğu gibi, yine birden bastırdı. Bu haftaki konumuz da en az havaların sıcaklığı kadar el ve can yakan cinsten… Dikkatinizi çekmiştir, son zamanlarda gençler arasında oldukça yaygınlaşmış olan bir sorunla karşı karşıyayız. Hatta karşı karşıya olmaktan da ziyade, neredeyse burun burunayız! Başlıktan da anlaşılacağı gibi, gençlerimiz yani geleceklerimiz, uyuşturucu belasıyla artık çok daha erken yaşlarda karşılaşıyor. Bu noktada sadece Adana’da geçtiğimiz haftalarda,Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından pek çok ayrı noktada olmak üzere kilo kilo uyuşturucu madde tespit edilip sorumlular da operasyonlar sayesinde göz altına alındı. Şimdi, kaç kilo hangi maddeden gibi detaylara girip madde ismi de vermemin doğru olmayacağını düşündüğümden dolayı konunun ayrıntısına girmeden değinmeye çalışacağım ki bizi esas ilgilendirecek olan kısım da bu maddelerin isimlerinden ziyade, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimiz üzerindeki etkisi… Bir de gençlerin, neden bu maddelere eğilimlerinin günümüzde bu denli artmış olması… Okullarda uyuşturucu maddelerden kaçınmak, korunmak ve uyuşturucuların kişilerin beden ve zihin sağlıkları üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik eğitimler verilmesine rağmen sizce neden önüne geçilemez bir hale doğru yol alıyoruz hiç düşündünüz mü? Bana göre, eğitimlerin verilmesi hatta artırılması elbette birincil hedefimiz olmalı. Ancak bu, toplumumuzda büyük yaralara sebep olabilecek sorunun asıl çözümü için ailelere büyük bir görev düşüyor. Yani ilgili, sevecen ailelerde yetişen çocuklar, çocuk yaşlardan itibaren yalnızlık sorunu yaşamak zorunda olan çocuklara oranla çok daha sağlıklı kararlar alıp geleceklerini de uyuşturmamak adına daha bilinçli kararlara da yönelmiş oluyor. Hatırlayanınız olacaktır, 2022 yılında İstanbul Bağcılar’da yaşanan bir olaya tanık olmuştuk. Uyuşturucu bağımlısı bir gencin, annesinden malûm maddeyi alabilmek için yeterli parayı alamadığında yaşadığı yoksunluk krizinden ötürü, annesinin boğazını keserek balkondan aşağı atma eylemini zaten unutmak hiçbirimiz için mümkün değil. O genç, polisler tarafından götürülürken dahi ekiplere, ‘Anneme söyleyin, eşyalarımı yanıma getirsin.’ diye söylemişti. Yani öyle bir beyin tahribatı ki o gençte oluşan, yaptığının bilincinde dahi değil! Annesini katlettiğini dahi hatırlamayacak bir bilinç kaybından bahsediyoruz. Bu olay benim günlerce hafızamdan atmaya çabaladığım bir travmaydı. Hatta artık insanlar, doğurdukları çocuklardan da mı korkacak diye de uzun süre aklımı meşgul etmişti. Neticede bu uyuşturucu belasının gençler üzerinde sebep olduğu; zihinsel, ruhsal, bedensel ve tüm benliklerine işleyen bir tahribata yol açması, hiçbirimiz tarafından hafife alınıp göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir öneme sahip. Bunların yanında ülkemizde uyuşturucu kullanma yaşının 13-14 yaşlarındaki çocuklara kadar düşmüş olmasıysa ayrı bir ürkütücü tablo seriyor önümüze maalesef. Peki, bu beladan kurtulabilmek için yalnızca şikâyet edip hiçbir şey yapmadan, sadece fikir belirtmek yeterli mi, derseniz de önce malûm sorunu kabul edip ardından da çözüm yoluna yönelmemizin daha doğru olacağını belirtebilirim. Şahsi çözüm önerim; denetlemelerin artırılması, eğitimlerle bilinçlendirmelerin sağlanmasının yanında en başta ebeveynlerin, çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarını olabildiğince yakından gözlemlemesi yönünde olacaktır. Bildiğiniz gibi uyuşturucu kullanımları, sağladıkları kısa süreli haz duygusunun ardından etkisi geçmeye başlayınca; uzun süreli uyku hali, depresif bozukluklar, kaslarda oluşan tahribatlardan dolayı titreme hali gibi bedenin tamamen işleyişini zedeleyen pek çok olumsuz etkiyi de beraberinde getiriyor. Ebeveyn olan hiç kimsenin de evlatlarını o şekilde bir yoksunluk halinde görmek istemeyeceğine de emin olduğum için, ailedeki gözlemlerin öneminin de hiçbir şekilde hafife alınmaması gerektiğini vurgulamaktan yanayım. Geleceğimizi uyuşturmamak adına da bu konuda şüphesiz, her birimize ayrı ayrı görev ve ödevler de düşüyor. O yüzden her şeyden önce çözüm için, fikirlerimizle konuya daha farklı bakış açılarıyla birlikte eğilebiliriz. Bu noktada, kimsenin de çözüm fikrini öne sürmekten çekinmemesi ve sorunların çözüme ulaşmasındaki en temel unsurun konu hakkında fikir sunmak olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; “Bütün ilerlemeler insan fikrinin eseridir. Fikri harekete geçirmek birinci işimiz olmalıdır!” Ne gençlerimiz uyuşturulsun ne de geleceğimiz dileklerimle…
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2024 - Perşembe
Safiye Yılmazer Uruk

GELECEĞİMİZİ UYUŞTURMA!

 

Değerli okurlarım, öncelikle yorumlarda dile getirdiğiniz düşünceleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Köşemizde özellikle güncel konuları birlikte irdelerken bir yandan da farklı yerlerde aynı atabilen kalp sevinç ve sancılarımızın da aile olarak ortak olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Bildiğiniz gibi sıcaklar, hemen her yıl olduğu gibi, yine birden bastırdı. Bu haftaki konumuz da en az havaların sıcaklığı kadar el ve can yakan cinsten…

Dikkatinizi çekmiştir, son zamanlarda gençler arasında oldukça yaygınlaşmış olan bir sorunla karşı karşıyayız. Hatta karşı karşıya olmaktan da ziyade, neredeyse burun burunayız! Başlıktan da anlaşılacağı gibi, gençlerimiz yani geleceklerimiz, uyuşturucu belasıyla artık çok daha erken yaşlarda karşılaşıyor. Bu noktada sadece Adana’da geçtiğimiz haftalarda,Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından pek çok ayrı noktada olmak üzere kilo kilo uyuşturucu madde tespit edilip sorumlular da operasyonlar sayesinde göz altına alındı.

Şimdi, kaç kilo hangi maddeden gibi detaylara girip madde ismi de vermemin doğru olmayacağını düşündüğümden dolayı konunun ayrıntısına girmeden değinmeye çalışacağım ki bizi esas ilgilendirecek olan kısım da bu maddelerin isimlerinden ziyade, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimiz üzerindeki etkisi… Bir de gençlerin, neden bu maddelere eğilimlerinin günümüzde bu denli artmış olması…

Okullarda uyuşturucu maddelerden kaçınmak, korunmak ve uyuşturucuların kişilerin beden ve zihin sağlıkları üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik eğitimler verilmesine rağmen sizce neden önüne geçilemez bir hale doğru yol alıyoruz hiç düşündünüz mü? Bana göre, eğitimlerin verilmesi hatta artırılması elbette birincil hedefimiz olmalı. Ancak bu, toplumumuzda büyük yaralara sebep olabilecek sorunun asıl çözümü için ailelere büyük bir görev düşüyor. Yani ilgili, sevecen ailelerde yetişen çocuklar, çocuk yaşlardan itibaren yalnızlık sorunu yaşamak zorunda olan çocuklara oranla çok daha sağlıklı kararlar alıp geleceklerini de uyuşturmamak adına daha bilinçli kararlara da yönelmiş oluyor.

Hatırlayanınız olacaktır, 2022 yılında İstanbul Bağcılar’da yaşanan bir olaya tanık olmuştuk. Uyuşturucu bağımlısı bir gencin, annesinden malûm maddeyi alabilmek için yeterli parayı alamadığında yaşadığı yoksunluk krizinden ötürü, annesinin boğazını keserek balkondan aşağı atma eylemini zaten unutmak hiçbirimiz için mümkün değil. O genç, polisler tarafından götürülürken dahi ekiplere, ‘Anneme söyleyin, eşyalarımı yanıma getirsin.’ diye söylemişti. Yani öyle bir beyin tahribatı ki o gençte oluşan, yaptığının bilincinde dahi değil! Annesini katlettiğini dahi hatırlamayacak bir bilinç kaybından bahsediyoruz. Bu olay benim günlerce hafızamdan atmaya çabaladığım bir travmaydı. Hatta artık insanlar, doğurdukları çocuklardan da mı korkacak diye de uzun süre aklımı meşgul etmişti.

Neticede bu uyuşturucu belasının gençler üzerinde sebep olduğu; zihinsel, ruhsal, bedensel ve tüm benliklerine işleyen bir tahribata yol açması, hiçbirimiz tarafından hafife alınıp göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir öneme sahip.

Bunların yanında ülkemizde uyuşturucu kullanma yaşının 13-14 yaşlarındaki çocuklara kadar düşmüş olmasıysa ayrı bir ürkütücü tablo seriyor önümüze maalesef. Peki, bu beladan kurtulabilmek için yalnızca şikâyet edip hiçbir şey yapmadan, sadece fikir belirtmek yeterli mi, derseniz de önce malûm sorunu kabul edip ardından da çözüm yoluna yönelmemizin daha doğru olacağını belirtebilirim. Şahsi çözüm önerim; denetlemelerin artırılması, eğitimlerle bilinçlendirmelerin sağlanmasının yanında en başta ebeveynlerin, çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarını olabildiğince yakından gözlemlemesi yönünde olacaktır.

Bildiğiniz gibi uyuşturucu kullanımları, sağladıkları kısa süreli haz duygusunun ardından etkisi geçmeye başlayınca; uzun süreli uyku hali, depresif bozukluklar, kaslarda oluşan tahribatlardan dolayı titreme hali gibi bedenin tamamen işleyişini zedeleyen pek çok olumsuz etkiyi de beraberinde getiriyor. Ebeveyn olan hiç kimsenin de evlatlarını o şekilde bir yoksunluk halinde görmek istemeyeceğine de emin olduğum için, ailedeki gözlemlerin öneminin de hiçbir şekilde hafife alınmaması gerektiğini vurgulamaktan yanayım.

Geleceğimizi uyuşturmamak adına da bu konuda şüphesiz, her birimize ayrı ayrı görev ve ödevler de düşüyor. O yüzden her şeyden önce çözüm için, fikirlerimizle konuya daha farklı bakış açılarıyla birlikte eğilebiliriz. Bu noktada, kimsenin de çözüm fikrini öne sürmekten çekinmemesi ve sorunların çözüme ulaşmasındaki en temel unsurun konu hakkında fikir sunmak olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; “Bütün ilerlemeler insan fikrinin eseridir. Fikri harekete geçirmek birinci işimiz olmalıdır!” Ne gençlerimiz uyuşturulsun ne de geleceğimiz dileklerimle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (8)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Erdinç
(20.06.2024 18:12 - #693)
Her hafta yazı yazdığınız için de bizler teşekkür ederiz Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömer Faruk
(20.06.2024 18:13 - #694)
Yine harika bir yazı olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömer Faruk
(20.06.2024 18:13 - #695)
Yine harika bir yazı olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Pelin Karaca
(20.06.2024 18:14 - #696)
Geleceğimizi uyuşturur! Süpersiniz Safiye YILMAZER URUK
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Pelin Karaca
(20.06.2024 18:14 - #697)
Geleceğimizi uyuşturur! Süpersiniz Safiye YILMAZER URUK
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Büşra
(20.06.2024 19:33 - #698)
Teşekkür ederiz Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali İsmail
(20.06.2024 19:33 - #699)
Tüm yazılarınızı beğenerek okuyorum, yine sosyal mesaj içerikli bir yazı olmuş.. Teşekkür ederiz Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali İsmail
(20.06.2024 19:33 - #700)
Tüm yazılarınızı beğenerek okuyorum, yine sosyal mesaj içerikli bir yazı olmuş.. Teşekkür ederiz Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.