Safiye Yılmazer Uruk
Köşe Yazarı
Safiye Yılmazer Uruk
 

OYNATMAYA AZ KALDI DOKTORUM NERDE?

Değerli okurlarım, bu hafta da geçtiğimiz haftalarda sık sık konuştuğumuz gibi hepimizi şaşkınlık eşiklerine getiren onlarca haber gündemimizdeki yerini aldı. Şüphesiz bunlardan ilki asgari ücrete yapılan zam miktarıydı ki daha önce de kadro edinemeyen öğretmen maaşlarından bahsettiğimizde ufak bir kira, gelir, gider hesabı yapmış ve elde hesaplayacak miktar kalmayınca da komşudan onluk istemeye de yüzümüz kalmamıştı, hatırlarsınız… Bir de yeni yılın gelmesiyle yapılan ve yapılmak için kapıda bekleyen ek zamları ise ne ben sorayım ne siz anlatın isterseniz diyerek tüm bunlardan bağımsız bir konu hakkında gelin bir de vicdan muhasebesi yapalım hep birlikte… Geçtiğimiz haftalarda sık sık duyduğumuz sokak ortasında ve güpegündüz gerçekleşen silahlı saldırıları duymuş muydunuz? Adana’da bu tip silahlı saldırıların günlük bir hadiseymiş ve üzerinde durulması gereksizmiş gibi bir algının yıllar önce alışılmış ya da aşılanmış bir şehir efsanesi olduğunu vurgulamakla başlamak istiyorum. Adana dışında yaşayan çoğu kişi, bu yanlış algı yüzünden maalesef ki şehrimize gelene kadar bu önyargısını kolay kolay kıramıyor. Ancak son haftalarda üst üste yaşadığımız sokaklarda karşılaşılan silahlı saldırılar, olumsuz önyargıları sadece Adana’da değil, ülkemizin hemen her şehrinde hissettirir niteliklere taşıyor. Öncelikle birebir gözümün önünde gerçekleşen bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum, değerli okurlarım… Arkadaşımın imza gününe katıldığım geçen yıl, İnönü Parkı’nda, bir grup genç aralarında tartışıp en nihayet birinin bıçaklanması neticesinde sözde sorunlarını çözmeye çalışmışlardı. Aynı dakikalarda biz, kitabevinde imza günü yapıyoruz ve karşımızdaki parkta bir genç gözümüzün önünde bıçaklanıyor… Geçtiğimiz günlerde de benzer bir olayı yine İnönü Parkı çevresinde silahlı çatışma vakası ile birlikte yaşamış olduk… Yaşamış olduk, yaşamak denirse… Önyargılar peki, bu olaylar bu şekilde pervasızca yaşatılırken sizce ne kadar kırılabilir? Düşünün ki herhangi bir sebepten dolayı olay anında sadece yoldan geçen bir vatandaşız ya da aynı çevrede esnaflık yapan çalışanlarız… Yani bir sebeple o an ordayız diye savunmasız bir şekilde bu tip bir olayla karşılaşmış olsak ne yapabiliriz? Ya da bizler sıradan vatandaşlar olarak ne yapabiliriz? Bu noktada kolluk kuvvetlerimizin ve güvenliğimizden sorumlu tüm devlet görevlilerimizin bu gibi sorunları acilen ortadan kaldırabilmeleri, kontrol altına alabilmeleri ve daha fazla korku salgınlarına değerli halkımızın da kapılmaması için daha fazla caydırıcı ceza konularına eğilmelerini temenni etmekten başka bir çıkar yol bulamıyorum… Bu sırf şehir hakkındaki önyargıların kırılması bakımından değil, hepimizin tüm toplum bireylerimizin yolda da olsa, işe giderken de olsa, okula giderken de olsa kısacası evden ayrıldığı her anda güvenlik ihtiyacının karşılanmasını bekliyor ve talep ediyor olmak, ulaşılamaz bir istek de değildir mutlaka ki güçlü bir devlet olmak da bana göre her şeyden önce güvenli toplum yapısını sağlayabilmekle de ilişkilidir. Önyargı demişken, sizlerle paylaşmak istediğim ancak belki de bu konuda kendimi hiçbir zaman affedemeyeceğim bir olaydan daha bahsetmek istiyorum müsaadenizle. Bugün elim kolum birden fazla alışveriş poşetiyle dolmuşken arabanın bagaj kapısını açmaya çalışıp sokak arası tenha bir yerde kendimle, poşetlerle ve bagaj kapısıyla ufak bir mücadele yaşadım. O esnada bana doğru yaklaşan bir çocuk dikkatimi çekti. Çocuk diyorum ama yaşı bana göre çocuk ancak boyu uzun biraz da irice bir çocuktu. O anda aklımdan geçen tek şey, nasıl ondan kurtulabileceğim konusunda beynimden hızla geçen binlerce senaryoydu. Çünkü özellikle son günlerde karşılaştığımız, madde kullanımlarının artması, eline silah ya da bıçak alanın kendince sözde kabadayılıklara soyunması ve daha neler neler derken inanın ilk akla gelen senaryo, acaba bana zarar mı verecek endişesinden başka bir şey olmuyor… Hâlbuki çocuk benim önyargımı, gösterdiği yardımsever yaklaşımla aynı anda kırmış oldu. Meğerse benim birkaç dakikadır tek başıma bagaj kapısıyla mücadele ettiğimi görüp kapıyı destekle açmak için yaklaşmış. Bu utanç bana yeter de artar değerli okurlarım…. Maalesef ki duyduğumuz, gördüğümüz, zaman zaman da birebir şahit olduğumuz toplumsal sorunlar, hayatı boyunca hiç kimseye önyargıyla yaklaşmamış olan beni de şaşırtabiliyormuş… Umarım bugünkü yardımsever kardeşim, sebepsiz yere sadece dış görünüşü yüzünden onu yanlış anladığımı fark etmemiştir ancak o unutsa da ben unutamam bu saatten sonra anlaşılan… Önyargı, içi boş bir yorumlama olsa da bizleri o önyargıya iten sebepleri göz önüne aldığımızda sizin düşünceleriniz nelerdir? Nitekim başta da belirttiğim gibi, oynatmaya az kaldı doktorum nerde? Sevgiyle kalın değerli okurlarım…
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2025 - Cumartesi
Safiye Yılmazer Uruk

OYNATMAYA AZ KALDI DOKTORUM NERDE?

Değerli okurlarım, bu hafta da geçtiğimiz haftalarda sık sık konuştuğumuz gibi hepimizi şaşkınlık eşiklerine getiren onlarca haber gündemimizdeki yerini aldı. Şüphesiz bunlardan ilki asgari ücrete yapılan zam miktarıydı ki daha önce de kadro edinemeyen öğretmen maaşlarından bahsettiğimizde ufak bir kira, gelir, gider hesabı yapmış ve elde hesaplayacak miktar kalmayınca da komşudan onluk istemeye de yüzümüz kalmamıştı, hatırlarsınız…

Bir de yeni yılın gelmesiyle yapılan ve yapılmak için kapıda bekleyen ek zamları ise ne ben sorayım ne siz anlatın isterseniz diyerek tüm bunlardan bağımsız bir konu hakkında gelin bir de vicdan muhasebesi yapalım hep birlikte…

Geçtiğimiz haftalarda sık sık duyduğumuz sokak ortasında ve güpegündüz gerçekleşen silahlı saldırıları duymuş muydunuz? Adana’da bu tip silahlı saldırıların günlük bir hadiseymiş ve üzerinde durulması gereksizmiş gibi bir algının yıllar önce alışılmış ya da aşılanmış bir şehir efsanesi olduğunu vurgulamakla başlamak istiyorum. Adana dışında yaşayan çoğu kişi, bu yanlış algı yüzünden maalesef ki şehrimize gelene kadar bu önyargısını kolay kolay kıramıyor. Ancak son haftalarda üst üste yaşadığımız sokaklarda karşılaşılan silahlı saldırılar, olumsuz önyargıları sadece Adana’da değil, ülkemizin hemen her şehrinde hissettirir niteliklere taşıyor.

Öncelikle birebir gözümün önünde gerçekleşen bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum, değerli okurlarım… Arkadaşımın imza gününe katıldığım geçen yıl, İnönü Parkı’nda, bir grup genç aralarında tartışıp en nihayet birinin bıçaklanması neticesinde sözde sorunlarını çözmeye çalışmışlardı. Aynı dakikalarda biz, kitabevinde imza günü yapıyoruz ve karşımızdaki parkta bir genç gözümüzün önünde bıçaklanıyor… Geçtiğimiz günlerde de benzer bir olayı yine İnönü Parkı çevresinde silahlı çatışma vakası ile birlikte yaşamış olduk… Yaşamış olduk, yaşamak denirse…

Önyargılar peki, bu olaylar bu şekilde pervasızca yaşatılırken sizce ne kadar kırılabilir? Düşünün ki herhangi bir sebepten dolayı olay anında sadece yoldan geçen bir vatandaşız ya da aynı çevrede esnaflık yapan çalışanlarız… Yani bir sebeple o an ordayız diye savunmasız bir şekilde bu tip bir olayla karşılaşmış olsak ne yapabiliriz? Ya da bizler sıradan vatandaşlar olarak ne yapabiliriz? Bu noktada kolluk kuvvetlerimizin ve güvenliğimizden sorumlu tüm devlet görevlilerimizin bu gibi sorunları acilen ortadan kaldırabilmeleri, kontrol altına alabilmeleri ve daha fazla korku salgınlarına değerli halkımızın da kapılmaması için daha fazla caydırıcı ceza konularına eğilmelerini temenni etmekten başka bir çıkar yol bulamıyorum…

Bu sırf şehir hakkındaki önyargıların kırılması bakımından değil, hepimizin tüm toplum bireylerimizin yolda da olsa, işe giderken de olsa, okula giderken de olsa kısacası evden ayrıldığı her anda güvenlik ihtiyacının karşılanmasını bekliyor ve talep ediyor olmak, ulaşılamaz bir istek de değildir mutlaka ki güçlü bir devlet olmak da bana göre her şeyden önce güvenli toplum yapısını sağlayabilmekle de ilişkilidir.

Önyargı demişken, sizlerle paylaşmak istediğim ancak belki de bu konuda kendimi hiçbir zaman affedemeyeceğim bir olaydan daha bahsetmek istiyorum müsaadenizle. Bugün elim kolum birden fazla alışveriş poşetiyle dolmuşken arabanın bagaj kapısını açmaya çalışıp sokak arası tenha bir yerde kendimle, poşetlerle ve bagaj kapısıyla ufak bir mücadele yaşadım. O esnada bana doğru yaklaşan bir çocuk dikkatimi çekti. Çocuk diyorum ama yaşı bana göre çocuk ancak boyu uzun biraz da irice bir çocuktu. O anda aklımdan geçen tek şey, nasıl ondan kurtulabileceğim konusunda beynimden hızla geçen binlerce senaryoydu. Çünkü özellikle son günlerde karşılaştığımız, madde kullanımlarının artması, eline silah ya da bıçak alanın kendince sözde kabadayılıklara soyunması ve daha neler neler derken inanın ilk akla gelen senaryo, acaba bana zarar mı verecek endişesinden başka bir şey olmuyor…

Hâlbuki çocuk benim önyargımı, gösterdiği yardımsever yaklaşımla aynı anda kırmış oldu. Meğerse benim birkaç dakikadır tek başıma bagaj kapısıyla mücadele ettiğimi görüp kapıyı destekle açmak için yaklaşmış. Bu utanç bana yeter de artar değerli okurlarım…. Maalesef ki duyduğumuz, gördüğümüz, zaman zaman da birebir şahit olduğumuz toplumsal sorunlar, hayatı boyunca hiç kimseye önyargıyla yaklaşmamış olan beni de şaşırtabiliyormuş… Umarım bugünkü yardımsever kardeşim, sebepsiz yere sadece dış görünüşü yüzünden onu yanlış anladığımı fark etmemiştir ancak o unutsa da ben unutamam bu saatten sonra anlaşılan…

Önyargı, içi boş bir yorumlama olsa da bizleri o önyargıya iten sebepleri göz önüne aldığımızda sizin düşünceleriniz nelerdir? Nitekim başta da belirttiğim gibi, oynatmaya az kaldı doktorum nerde? Sevgiyle kalın değerli okurlarım…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (10)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kasım Yıldırım
(04.01.2025 22:26 - #1538)
Hepimizin oynatmaya az kaldı Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fatma Zehra
(04.01.2025 22:28 - #1539)
Kaleminize sağlık Safiye hanım, gülümseyerek okudum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hilal Şahin
(04.01.2025 22:57 - #1540)
Adana Adana olalı böyle olayları yaşamadı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hilal Şahin
(04.01.2025 22:57 - #1541)
Adana Adana olalı böyle olayları yaşamadı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Büşra
(05.01.2025 00:22 - #1542)
Yine gece okudum ve yine uykusuz kaldım Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yavuz
(05.01.2025 01:31 - #1543)
Adanalı değilim ama sayenizde sizin yanınızdan sonra yerel haberleri de okur oldum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yavuz
(05.01.2025 01:31 - #1544)
Adanalı değilim ama sayenizde sizin yanınızdan sonra yerel haberleri de okur oldum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adanalı İbo
(05.01.2025 01:33 - #1545)
Hocam yine döktüğünüz vallahi maşallah size, ben de asgari ücretle geçinmeye çalışan bir vatandaşım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adanalı İbo
(05.01.2025 01:33 - #1546)
Hocam yine döktüğünüz vallahi maşallah size, ben de asgari ücretle geçinmeye çalışan bir vatandaşım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yağmur
(05.01.2025 15:57 - #1547)
Kaleminize sağlık Safiye hanım. Malesef son zamanlarda bu tarz olaylarla o kadar sık karşılaşıyoruz ki gerçekten çok üzücü.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.