O ÖLÜMSÜZ, YA YORUMCULAR?
Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi son zamanlarda üst üste usta sanatçılarımız aramızdan ayrıldı. Kıbrıs’ta sahne aldığı esnada kalp krizi geçirerek ebedî yaşama geçen usta sanatçımız Volkan Konak ve tüm sanatçılarımız artık geride bıraktıkları eserleriyle ölümsüz olarak var olmaya devam edecekler.
Volkan Konak’ı çoğumuz, babasını kaybettiği hastane olan “Cerrahpaşa”ya yönelik söylediği şarkısıyla tanımıştık. Ankara’da yaşarken bir defa konserine gidebilme şansına da sahip olmakla birlikte zamanla tüm Türk halkının gönlünde sarsılmaz bir tahta sahip olduğunu da hep birlikte gerek sanatıyla gerekse sanatçı duruşuyla tanıyıp “SEVGİLİM!” deyişindeki gönülden gelen şiirlerini de büyük bir hayranlıkla dinlemiştik…
Kuzeyin Oğlu Volkan Konak’ın kendi ağzından dinlediğim doğum hikâyesini de bilmeyenler için paylaşayım müsaadenizle. Kendisinden önce beş ablası dünyaya gelmiş olan Volkan Konak, annesi ona hamileyken onun da kız doğabilme ihtimalinden ötürü bebeği aldırmak için bir doktora gidiyor. Ancak eli sıkı olmasıyla tanınan annesi, kürtaj için istenen 300 lirayı fazla bulduğu için, ben o paraya çocuğu doğurup büyütürüm deyip son anda Volkan Konak’ı aldırmaktan vazgeçiyor. Katıldığı bir programda bu olayı nükteli bir dille anlatan Kuzeyin Oğlu, sadece 300 lira bedel biçilmesine espriyle karışık sitem ederek anlatmıştı… Yaşadığı dönemde pek çok sosyal projede de yer alan Volkan Konak’ın ölümünden sonraysa pek çok öğrenciye eğitimleri için destek sağladığı da ortaya çıkmış oldu. Çünkü halkın adamıydı ve memleketini seven her sanatçı gibi de öğrencilerine de sahip çıkmıştı…
Peki, ne oldu da böylesine sevilen bir sanatçının arkasından kimseye ama kimseye yakıştıramayacağımız bir üslupla ileri geri konuşmalar, yorumlar yapıldı dersiniz?
Her şeyden önce insan olarak yani aklı başında bir insan olarak hepimiz biliyoruz değil mi, hiçbirimizin ölümsüz olmadığını… Hiçbirimiz ölümsüz değiliz ancak sanatçılar, yaptıkları eserleriyle kalıcılığı yakalayıp ölümsüz olabilme hakkına da yine eserleri aracılığıyla sahip oluyorlar. Ancak bir şucu eksildi, biri daha öldü deyip ayrıştırmaya çalışmak da neyin nesi oluyor? Kimi, kimden ayırıyor böyle kötü yorum yapabilen zihniyetler! Hep birlikte aynı yurt çatısı altında; mali zorluksa yine hep birlikte, varlıksa yine hep birlikte, yokluksa yine hep birlikte iken bu kötü yorum yapabilen nefes alan canlılar, sizce kimi neyden ayrı tutuyor dersiniz?
Volkan Konak, tüm Türk sanatçılarında olması beklendiği gibi, her şeyden önce vatanına aşık bir sanatçıydı. Eserleriyle de ölümsüz oldu. Ancak arkasından kötü konuşan yorumdaki kişileri sizce kendileri öldükten sonra yakın çevresi dışında kim hatırlayacak? Hiç kimse! Oysaki şahsi hayatımda kötülüklerini gördüğüm halde hiçbir insanın ölümünden sonra “kötü bilirdik!” diye bir cümle duymadım. Çünkü Müslüman bilir ki ölenin arkasından konuşulmaz! İyi ya da kötü hayatta kim ne yaptıysa zaten bunun hesabını vereceği yüce bir gerçek divan kurulacağını bilmiyormuş gibi, biz kim oluyoruz da Allah’ın soracağı hesabı sormaya kalkar gibi Sümme Hâşâ, hayatını kaybetmiş bir insanın arkasından konuşabiliyoruz, elinde viski kadehi vardı, diye!
Bu gibi kötü yorumlar bana ne düşündürdü biliyor musunuz, iyi ki dedim ölüm bari insan ayırmıyor! En adil şey nedir deseniz bu olaydan sonra, herkesin ölecek olması derdim! Çok üzüldüm yani sanatçı duruşuyla, sanat kimliğiyle Türk halkının gönlüne taht kuran bir insanın daha cenazesi toprağa verilmeden söylenen o yorumlar çok üzdü beni. Her şeyden önce insan olarak şaştım kaldım… Sosyal medyalardaki, biri daha eksildi, şeklinde yapılan yorumlardan bahsediyorum. Eline telefonu almış yazıyor işte; bol keseden nefret, bol keseden peşin hüküm, bol keseden kin… Artık içinde ne kadar kötülük biriktirdiyse… Ancak bilmiyor ki aşkla sanatını yapan ve halk adamı olan bir insan, aslında geride bıraktığı her şeyiyle gerçek bir ölümsüzdür!
Rahmetli usta sanatçımız Kuzeyin Oğlu kıymetli Volkan Konak’a Allah’tan rahmet diliyorum, başta ailesi ve tüm sevenlerine de canı gönülden sabır diliyorum… Sevgiyle kalın değerli okurlarım…