Safiye Yılmazer Uruk
Köşe Yazarı
Safiye Yılmazer Uruk
 

MAZERETİM VAR, ASABİYİM BEN!

Değerli okurlarım, sizlerin de dikkatini çekmiştir, benim de uzun zamandır gözlemlediğim bir asabiyetle çevrilmiş gibiyiz. Evde, okulda, hastanelerde, trafikte, markette… Kısacası insan olan her yerde sanki hızla artan bir asabiyet zincirine ister istemez dahil olur gibiyiz… Peki sizce, ne oldu da bu kadar sabırsız ve tahammülsüz olmaya başladık hiç düşündünüz mü? Bana göre genel bir sinir harbiyle kişisel olduğu kadar, toplumsal olarak da karşı karşıyayız. Bunun sebebi ise elbette temelde ekonomik koşulların getirdiği “yetememe” ya da “yetişememe” problemleri olabilir. Onun dışında, kişilerin beklentilerini kısıtlayan, hayâl ve hedeflerine ulaşabilme yolunda önüne taş koyabilen diğer dış faktörler de artan asabiyet halleri için sebep oluşturmuş olabilir. Örneğin, bin bir emekle hazırlanılan sınavların sonuçları açıklandığında, amacındaki okula ya da kadroya erişememe sorunları günümüz gençlerinin en belirgin stres kaynaklarından biri olmuştur. Onunla birlikte, yine bin bir emekle bitirilen üniversitelerin ardından, uzun süre işsizlik problemleri yaşanması ya da yaşatılması sorunları da günümüz genç nesillerinin bir başka stres kaynaklarından biridir. Yalnızca gençler arasında değil, yaşı itibariyle orta yaş ve sonrasındaki yaş gruplarında yer alan pek çok yetişkin de günümüz asabiyet sorunlarından kendi paylarına düşen miktarlarla yine bu bahsettiğim sinir harbiyle mücadele eder duruma gelmiştir. Hatta ve hatta çocuklarda dahi gözlemlenebilen ani öfke sorunları ve çevresine karşı gittikçe azalan duyarsızlaşma da stresin yalnızca genç ve yetişkinler arsında değil, çocuklarda dahi görülebilen boyutlara eriştiğini bizlere hatırlatmış oluyor. Güncel haberleri takip eden hemen herkes, gün geçtikçe artan kadın cinayetleri, eşlerin birbirlerine karşı tahammülsüzlüklerini, sırada beklerken dahi sabredilemediği için sanki gelişimini tamamlayamamış canlılar grubuna dahilmiş gibi birbirlerine zarar verebilen durumlar yaratıp bu öfke sorunlarının hem bireysel hem de toplumsal yönden ne denli büyük tehlikelere neden olduğunu bizlere kanıtlamış oluyor. Tek açıklamalarıysa ki başkasına zarar verildiği noktada açıklamanın da elbette pek bir etkisi olmasa da neden yapıldığı sorulduğunda verdikleri cevap; “Beni sinirlendirdi!”, “Bana dik dik baktı!”, “O, benim kim olduğumu gördü!” gibi gibi… Hep bir, diğerinden daha üstün kas gücüne ya da kendine göre başka bir üstünlüğü olduğunu kanıtlamaya çalışma çabaları… Böyle bakıldığında ne kadar gereksiz ve ipe sapa gelmez sebeplerden dolayı birbirini alt etmek için mesai harcayan bir güruhla karşı karşıya olduğumuzu fark ettiniz mi? Temelde diyelim ki tüm bu olayların sebebi ekonomik sıkıntılar olsun ama aslında çok daha derinde başka sebeplerin yattığını tartışalım mı biraz da? Bu noktada, bana göre, önemi yadsınamayacak en temel sebep, eğitim eksiklikleri… Eğitim sorunları… Eğitilememe ve eğitememe sorunları da cabası… Örneğin, daha evliliğin ne olduğunu bilmeden, hatta evliliği de geçtim, kendini bireysel olarak tanıyamadan evlenenlere bir bakalım isterseniz. İlk birkaç yıl, o da belki, sosyal medyalarda paylaşılan “mutluyuz” görüntüleri… Sonra bir bakıyorsunuz ki ne kadının adama tahammülü kalmış ne adamın kadına! İşte esas ailelerin içinde temelleri atılan bu asabiyet sorunları, zaman içinde sırada beklemeye tahammül edemeyen ya da kendisinden başka kimseye tahammül edemeyen insan gruplarını bir bir oluşturmaya başlamış! Aslında biraz daha derine inip her şeyden önce kendini sevmeyi öğrenememiş olmanın yarattığı bir sinir harbinin, zamanla önce aileye ardından da topluma sirayet ettiğini de vurgulamakta fayda var. Sözün özü; kimse kimseye kendini kanıtlamak için olmadık öfke gösterileriyle önce kendine, sonra da topluma, sözüm ona ne denli “güçlü” olduğunu hatırlatmak zorunda değil! Bunun yolu zaten öfke değil! Keskin sirke küpüne zarardı önceleri, şimdiyse küp kırıldı, parçaları da bizlere sıçrıyor! Aman, elleri gözlere siper etmeyi ihmal etmeyelim dostlar! Eğitime dikkat, eğitilmeyenlere ayrı dikkat! Herkeste bir sinir bir öfke! Bana da mı bulaştı ne! Mâlûm; mazeretim var, asabiyim ben! Sevgiyle kalın değerli okurlarım…
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2025 - Perşembe
Safiye Yılmazer Uruk

MAZERETİM VAR, ASABİYİM BEN!

Değerli okurlarım, sizlerin de dikkatini çekmiştir, benim de uzun zamandır gözlemlediğim bir asabiyetle çevrilmiş gibiyiz. Evde, okulda, hastanelerde, trafikte, markette… Kısacası insan olan her yerde sanki hızla artan bir asabiyet zincirine ister istemez dahil olur gibiyiz… Peki sizce, ne oldu da bu kadar sabırsız ve tahammülsüz olmaya başladık hiç düşündünüz mü?

Bana göre genel bir sinir harbiyle kişisel olduğu kadar, toplumsal olarak da karşı karşıyayız. Bunun sebebi ise elbette temelde ekonomik koşulların getirdiği “yetememe” ya da “yetişememe” problemleri olabilir. Onun dışında, kişilerin beklentilerini kısıtlayan, hayâl ve hedeflerine ulaşabilme yolunda önüne taş koyabilen diğer dış faktörler de artan asabiyet halleri için sebep oluşturmuş olabilir. Örneğin, bin bir emekle hazırlanılan sınavların sonuçları açıklandığında, amacındaki okula ya da kadroya erişememe sorunları günümüz gençlerinin en belirgin stres kaynaklarından biri olmuştur. Onunla birlikte, yine bin bir emekle bitirilen üniversitelerin ardından, uzun süre işsizlik problemleri yaşanması ya da yaşatılması sorunları da günümüz genç nesillerinin bir başka stres kaynaklarından biridir.

Yalnızca gençler arasında değil, yaşı itibariyle orta yaş ve sonrasındaki yaş gruplarında yer alan pek çok yetişkin de günümüz asabiyet sorunlarından kendi paylarına düşen miktarlarla yine bu bahsettiğim sinir harbiyle mücadele eder duruma gelmiştir. Hatta ve hatta çocuklarda dahi gözlemlenebilen ani öfke sorunları ve çevresine karşı gittikçe azalan duyarsızlaşma da stresin yalnızca genç ve yetişkinler arsında değil, çocuklarda dahi görülebilen boyutlara eriştiğini bizlere hatırlatmış oluyor.

Güncel haberleri takip eden hemen herkes, gün geçtikçe artan kadın cinayetleri, eşlerin birbirlerine karşı tahammülsüzlüklerini, sırada beklerken dahi sabredilemediği için sanki gelişimini tamamlayamamış canlılar grubuna dahilmiş gibi birbirlerine zarar verebilen durumlar yaratıp bu öfke sorunlarının hem bireysel hem de toplumsal yönden ne denli büyük tehlikelere neden olduğunu bizlere kanıtlamış oluyor. Tek açıklamalarıysa ki başkasına zarar verildiği noktada açıklamanın da elbette pek bir etkisi olmasa da neden yapıldığı sorulduğunda verdikleri cevap; “Beni sinirlendirdi!”, “Bana dik dik baktı!”, “O, benim kim olduğumu gördü!” gibi gibi… Hep bir, diğerinden daha üstün kas gücüne ya da kendine göre başka bir üstünlüğü olduğunu kanıtlamaya çalışma çabaları… Böyle bakıldığında ne kadar gereksiz ve ipe sapa gelmez sebeplerden dolayı birbirini alt etmek için mesai harcayan bir güruhla karşı karşıya olduğumuzu fark ettiniz mi?

Temelde diyelim ki tüm bu olayların sebebi ekonomik sıkıntılar olsun ama aslında çok daha derinde başka sebeplerin yattığını tartışalım mı biraz da?

Bu noktada, bana göre, önemi yadsınamayacak en temel sebep, eğitim eksiklikleri… Eğitim sorunları… Eğitilememe ve eğitememe sorunları da cabası… Örneğin, daha evliliğin ne olduğunu bilmeden, hatta evliliği de geçtim, kendini bireysel olarak tanıyamadan evlenenlere bir bakalım isterseniz. İlk birkaç yıl, o da belki, sosyal medyalarda paylaşılan “mutluyuz” görüntüleri… Sonra bir bakıyorsunuz ki ne kadının adama tahammülü kalmış ne adamın kadına! İşte esas ailelerin içinde temelleri atılan bu asabiyet sorunları, zaman içinde sırada beklemeye tahammül edemeyen ya da kendisinden başka kimseye tahammül edemeyen insan gruplarını bir bir oluşturmaya başlamış! Aslında biraz daha derine inip her şeyden önce kendini sevmeyi öğrenememiş olmanın yarattığı bir sinir harbinin, zamanla önce aileye ardından da topluma sirayet ettiğini de vurgulamakta fayda var.

Sözün özü; kimse kimseye kendini kanıtlamak için olmadık öfke gösterileriyle önce kendine, sonra da topluma, sözüm ona ne denli “güçlü” olduğunu hatırlatmak zorunda değil! Bunun yolu zaten öfke değil! Keskin sirke küpüne zarardı önceleri, şimdiyse küp kırıldı, parçaları da bizlere sıçrıyor! Aman, elleri gözlere siper etmeyi ihmal etmeyelim dostlar! Eğitime dikkat, eğitilmeyenlere ayrı dikkat! Herkeste bir sinir bir öfke! Bana da mı bulaştı ne! Mâlûm; mazeretim var, asabiyim ben! Sevgiyle kalın değerli okurlarım…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (14)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sunay
(16.01.2025 18:09 - #1605)
Kahkaha ile bitirdim yazınızı Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sunay
(16.01.2025 18:09 - #1606)
Kahkaha ile bitirdim yazınızı Safiye hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cengiz
(16.01.2025 18:10 - #1607)
Kaleminize sağlık Safiye Hanım, yine harika bir yazı olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cengiz
(16.01.2025 18:10 - #1608)
Kaleminize sağlık Safiye Hanım, yine harika bir yazı olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mert
(16.01.2025 18:11 - #1609)
Yer yer öfkemize öfkelendim sonra kendimden utandım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mert
(16.01.2025 18:11 - #1610)
Yer yer öfkemize öfkelendim sonra kendimden utandım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yelda
(16.01.2025 18:12 - #1611)
Teşekkür ederiz Safiye hanım çok etkilendim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yelda
(16.01.2025 18:12 - #1612)
Teşekkür ederiz Safiye hanım çok etkilendim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nurdan Elitaş
(17.01.2025 10:14 - #1617)
MFÖ'nün şarkısı gibi bir ülkeyi özetleyen güzel bir yazı Safiye Hanım. Kaleminize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nurdan Elitaş
(17.01.2025 10:14 - #1618)
MFÖ'nün şarkısı gibi bir ülkeyi özetleyen güzel bir yazı Safiye Hanım. Kaleminize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hasan Eryaman
(17.01.2025 10:16 - #1619)
Keşke insanlar anlık sinirlerin nelere sebep olduğunu anlasalar. Maalesef sonuçları çok kötü olabiliyor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Şadi Kütük
(17.01.2025 10:17 - #1620)
Yine güzel yazı. Severek takip ediyoruz Safiye Hanım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Durmuş Sağan
(17.01.2025 10:17 - #1621)
Harika bir yazıyla yine karşımızdasınız Safiye Hanım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Selin Toprak
(17.01.2025 10:18 - #1622)
Keskin sirkenin küpe zararını insanlarımız keşke bilse....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.