TEHLİKELİ TIRMANIŞ
Veriler hakkında net bir bilgim yok. Süreci yönetenlerden biri de değilim.
Sizler gibi günlük korona virüs tablosunu takip ediyor, alınan yeni kararlara elimden geldiğince uymaya çalışıyorum. Tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgın ne zaman biter, ‘Evde Kal’ uyarılarına
kim ne kadar uyar, başka ne önlemler alınabilir bilmiyorum. Bildiğim tek şey Bilim Kuruluna sonsuz güveniyorum.
Çember daralıyor!
Etrafımızda korona olmayan çok az kişi kaldı diyebiliriz. Kendimizi korumak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Yeni tedbirler yeni korkuları da beraberinde getiriyor. Ama bu tehlikeli tırmanışın farkında olmayanlar var. Sokağa çıktığımda ‘salgın bitti de bizim mi haberimiz yok’ dedirten manzaralarla karşılaşıyorum.
Sokakta sigara içilmesinin yasaklanmasına itiraz edenler var. Hala maske takmamak için diretenler, uyarınca da saldıranlar var. Dünkü kabine toplantısının ardından alınan yeni tedbirlerden memnun olmayanlar var. 10.00- 20.00 arası virüsün bulaşma riski yok mu diye soranlar var. Şimdiye kadar alınan tüm tedbirlere uysaydık bu tırmanışı yaşar mıydık, önlemleri arttırma gereği duyar mıydık bilmem.
Öyle alelacele sokağa çıkma yasağı ilan edilsin diye diretenlere de anlam veremiyorum. Çalışmak zorunda olan bunca insanın durumu ne olacak? İşte asıl onların durumuna biraz daha fazla eğilmek
gerekmez mi? Hem kendi sağlıkları hem de akşam eve döndüklerinde ailelerinin sağlıkları nasıl güvence altına alınacak? Alınan yeni tedbirleri eleştirirken biraz da bunların üzerinde durup
düşünmemiz, bu gibi konularda beklenti içerisine girmemiz gerekmez mi?
Şimdi bir umut aşı bekler olduk. Korkuyla umudun arasına sıkışıp kaldık. Umarım zaferimizi aşıyla ilan ederiz.