Hülya Akköz
Köşe Yazarı
Hülya Akköz
 

SADAKAT MI ? LİYAKAT MI ?

SADAKAT MI ?  LİYAKAT MI ? Liyakat; kelime anlamı layık olma. Yaraşırlık…. Uygunluk; Yeterlilik ve yetenek gibi anlamlara gelir. Kuran’ı  Kerim’de ve Hadisi şeriflerde işlerin ehli olanlara verilmesi emredilmektedir. Yüce  Allah buyuruyor ki; Allah size mutlaka emanetleri(işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlara arasında hükmettiğiniz zaman adalet ile davranmanızı emreder.(nisa suresi 58. Ayet) Hz. Muhammed buyuruyor ki; İşi ehli olmayanlara (layık olana) tevdil edildiği (verildiği zaman) kıyameti bekle.(Buhari) Osman bin Talha Kabe kayyımı idi. (kayyım Kabe’nin temizliğini yapan ,eşyalarını koruyup, kandillerini yakmakla görevli olan kişi) İslam’ın ilk yıllarında bir gün Hz Muhammed  Kabe’ye girmek ister. Osman bin Talha buna izin vermez. Hatta Hz Muhammed ‘e ileri geri kırıcı laflar söyler. Gün gelir devran döner Hz Muhammed  Mekke’yi fetheder. Kabe’nin anahtarını  Osman bin Talha’dan alır, Kabe’yi  putlardan temizler. Hz  Ali Kayyımlığa adaydır. Ancak Hz Muhammed  Kayyımlık konusunda tecrübeli ,ehil  biri  olarak  gördüğü için anahtarı Osman bin Talha’ya teslim eder. Demek ki Devlet yönetiminde de birini bir göreve atarkende kırgınlıklara yakınlıklara bakılmaz. Ehliye ve Liyakata bakılır. Esas  olan’da budur. Peki Yüce yaradan görev verilirken ehliyet sahibi liyakatlı İnsanlara verin derken Müslümanların Örnek aldığı Hz Muhammed , liyakat derken ;  Biz ne diyoruz? Sadakat…  Benim yakınım ,Benim  Partilim,Sadakat ile bana bağlı olan ne dersem yapar. Ben bir öğretmenim , Görevim; Öğrencilerime rehber olmak ,Işık olmak, onların tertemiz yüreklerine dokunmak, bir hedef kurdurup o hedefe ulaşmaları için destek olmak…. Onlara çok güçlü olduklarını, Azim ,çalışma ve kararlılıkla her zorluğu aşabileceklerini öğütlüyorum. Bİr düşünün; Ekonomik durumu zayıf bir ailenin evladısınız, hem çalışıp hem okuyorsunuz.Okulumu bitirip bu makus talihimi yenip aileme ve çevreme yardım edeceğim diye….Başardınız…. Okulu derece ile bitirdiniz. KPSS’yi çok yüksek puanla kazandınız. Hayallerinize bir adım kaldı. Mülakat. Ankara’da dayınız yada herhangi Siyasi bir bağlantınız yok. Olsun sizin bu başarıyla buna ihtiyacınız yok değil mi? O da  ne? …. Sizden çok daha az puan alan biri, O talip olduğunuz göreve layık görülmüş. Yıkılan Hayaller tükenen  umutlar, verilen emekler, bu vebalin altında hangi Müslüman kalabilir? Kalıyorlar…. Liyakat sahibi İnsanların kul hakların hiçe saysanız bile liyakatsız insanlarla ne kadar yol yürüyebilir, ne kadar başarılı olabilirsiniz? Bir Devlet liyakat sahibi İnsanlar tarafından yönetilmezse yürütmede ehil  kişilere görev verilmezse ne olur? Din ne der? Örf ne der? Ahlak ne der? İnsanlık ne der? Yorum sizin….. Hülya AKKÖZ :Turan Bilimler Akademisi Derneği Adana il başkanı 
Ekleme Tarihi: 17 Aralık 2020 - Perşembe
Hülya Akköz

SADAKAT MI ? LİYAKAT MI ?

SADAKAT MI ?  LİYAKAT MI ?

Liyakat; kelime anlamı layık olma. Yaraşırlık….

Uygunluk; Yeterlilik ve yetenek gibi anlamlara gelir.

Kuran’ı  Kerim’de ve Hadisi şeriflerde işlerin ehli olanlara verilmesi emredilmektedir.

Yüce  Allah buyuruyor ki;

Allah size mutlaka emanetleri(işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlara arasında hükmettiğiniz zaman adalet ile davranmanızı emreder.(nisa suresi 58. Ayet)

Hz. Muhammed buyuruyor ki; İşi ehli olmayanlara (layık olana) tevdil edildiği (verildiği zaman) kıyameti bekle.(Buhari)

Osman bin Talha Kabe kayyımı idi. (kayyım Kabe’nin temizliğini yapan ,eşyalarını koruyup, kandillerini yakmakla görevli olan kişi)

İslam’ın ilk yıllarında bir gün Hz Muhammed  Kabe’ye girmek ister. Osman bin Talha buna izin vermez. Hatta Hz Muhammed ‘e ileri geri kırıcı laflar söyler. Gün gelir devran döner Hz Muhammed  Mekke’yi fetheder. Kabe’nin anahtarını  Osman bin Talha’dan alır, Kabe’yi  putlardan temizler.

Hz  Ali Kayyımlığa adaydır. Ancak Hz Muhammed  Kayyımlık konusunda tecrübeli ,ehil  biri  olarak  gördüğü için anahtarı Osman bin Talha’ya teslim eder.

Demek ki Devlet yönetiminde de birini bir göreve atarkende kırgınlıklara yakınlıklara bakılmaz.

Ehliye ve Liyakata bakılır. Esas  olan’da budur.

Peki Yüce yaradan görev verilirken ehliyet sahibi liyakatlı İnsanlara verin derken Müslümanların Örnek aldığı Hz Muhammed , liyakat derken ; 

Biz ne diyoruz?

Sadakat…

 Benim yakınım ,Benim  Partilim,Sadakat ile bana bağlı olan ne dersem yapar.

Ben bir öğretmenim , Görevim;

Öğrencilerime rehber olmak ,Işık olmak, onların tertemiz yüreklerine dokunmak, bir hedef kurdurup o hedefe ulaşmaları için destek olmak….

Onlara çok güçlü olduklarını, Azim ,çalışma ve kararlılıkla her zorluğu aşabileceklerini öğütlüyorum.

Bİr düşünün;

Ekonomik durumu zayıf bir ailenin evladısınız, hem çalışıp hem okuyorsunuz.Okulumu bitirip bu makus talihimi yenip aileme ve çevreme yardım edeceğim diye….Başardınız…. Okulu derece ile bitirdiniz. KPSS’yi çok yüksek puanla kazandınız. Hayallerinize bir adım kaldı. Mülakat.

Ankara’da dayınız yada herhangi Siyasi bir bağlantınız yok. Olsun sizin bu başarıyla buna ihtiyacınız yok değil mi?

O da  ne? ….

Sizden çok daha az puan alan biri, O talip olduğunuz göreve layık görülmüş. Yıkılan Hayaller tükenen  umutlar, verilen emekler, bu vebalin altında hangi Müslüman kalabilir?

Kalıyorlar….

Liyakat sahibi İnsanların kul hakların hiçe saysanız bile liyakatsız insanlarla ne kadar yol yürüyebilir, ne kadar başarılı olabilirsiniz? Bir Devlet liyakat sahibi İnsanlar tarafından yönetilmezse yürütmede ehil  kişilere görev verilmezse ne olur?

Din ne der? Örf ne der? Ahlak ne der? İnsanlık ne der?

Yorum sizin…..

Hülya AKKÖZ :Turan Bilimler Akademisi Derneği Adana il başkanı 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanayerelhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.